Son günlerde bir Firavun modasıdır gidiyor! Günümüzde eğer bu lider, yönetici ya da önderler için bir benzetme olarak kullanılıyorsa çok yanlış. Çünkü artık gelen mi daha çok Firavun yoksa giden mi Firavun'du pek fark etmiyor ki. Bütün bu gelen gidenlerin hazırlayıcılarımı gerçek Firavun belli değil ki; artık günümüzde Firavun'u herhangi bir Kral, Şah, Padişah, Başkan vs. gibi şahsı ayni ile özdeşleştirmenin de pek manası yok.
Yani öyle geçmiş dönemlerdeki gibi başa geçen zalim yönetici ya da Kral için Firavunluk kalmadı. Haa illa ki bir Firavun mu arıyorsunuz, bakın bakalım yöneticisinden, yönetilene artık insanlar kimin emrinde ?
PARA'ya itaat etmeyen, PARA'nın emrine girmemiş ve PARA' nın yönetemeyeceği kaç kişi var? PARA'yı kim, kimler yönetiyor? Dünya da PARA'yı elinde tutan, PARA'yı yöneten,
PARA ile devletleri yöneten, PARA ile devletleri yönetenleri yönetenler, PARA ile bütün insanları esir alıp, insanları kendi taş taşıyıcılığını yaptıkları piramitlere hapseden ve gönüllü
olarak PARA'ya köle olmaya hazır ve razı, isteyerek PARA'ya tapan ve herkesin kendi için Firavunlaştırdığı PARA'ya sahip olabilmek için beden, ruh ve inancını bile hiçe sayıp iflah olmaz köleler mi FİRAVUN var deyip bir de karşı çıkıyor rolleri oynuyorlar?
FİRAVUN artık ne Mısır'da, ne ABD'de, ne Ortadoğu'da ne İngiltere'de, artık herkesin FİRAVUN'u kendi içinde ve herkesin FİRAVUN'u her şeyini feda etmeyi göze alıp tam bir köleliği kabullendiği PARA hırsında...
Artık insanoğlu nerede olursa olsun çok kolay yönetiliyor ve her türlü oyunlar çok kolay oynanıyor ve herkes de oynanan oyunları ve kendisinin de ne oynadığını çok iyi biliyor.
Ve insan artık kendini bile sevmiyor, ne anasını babasını, ne eşini evladını, ne arkadaşını kardeşini, ne dinini inancını ne Allah'ı ne de Resulü 'nü sevmiyor.
Her şeyi seviyor gibi gösterirken yazık ki çoğunluk artık sadece FİRAVUN'u yani PARA'yı seviyor.
Bir de Devrim demiyorlar mı bilhassa İslami sitelerde; bunun neresi devrim? Ordu devrimi mi oyun devrimi mi? Anayasaların zaten bir hükmü yok gelen ordu anayasayı da askıya almış Eylül'e kadar her şeye el koymuş bu mu devrim? Hani Tahrir Meydanı'nda halk tankların önüne yatıyordu? Ne güzel komedi, tanklar önüne yatan paralı tutulmuş artistleri devirmedi ki. Hoş Mübarek'i de devirmedi de, yavv adamın yaşı sekseni geçmiş işi bitmiş ve otuz sene tepe tepe hizmet etmiş, dün kendisini oraya getirip de bu gün gönderenlere de, birilerine ne oluyordu anlamak mümkün değildi.
Hele hele ülkemizde İslami kesimin Beyazıt Meydanlarında protesto mitingleri yok muydu?
Tahrir Meydanı ,Tahrir Meydanı al size Tahrir Meydanı.
Özgürlükmüş! Kendi FİRAVUN'u PARA'nın esaretinden kurtulamayanların özgürleşeceği meydan ne ola ki?
Türkiye'deki Tahrirciler Amerika ile aynı görüş içerisinde.
Sözüm ona Mübarek aleyhtarlığı ile meğerse Ordu kontrolündeki özgürlük peşindeymişler? Güldürmeyin bari.
Ve şimdi Ordu kontrolünde Eylül' de gidilecek bir seçimle özgürleşeceklermiş! Garip bir tevafuk, Mısır' da paşalar özgürlük için orduyla yönetime el koyup özgürlük ararken aynı zamanda bizde de Ordu mensupları özgürlük için mi içeri alınıyor?
Ya da bu rastlantı birilerince daha önceden düşünülebilecek bir süreç olabilir mi? Bir
internet sitesinde M. Ali Güller, ''Mısır Hareketi Amerikancı mı?'' diye yazmış. Ha Amerikancı, Ha İsrailci ha İngilizci ne fark eder, Çin işi Japon işi bunu yapan kaç kişi belli değil ki? Belki de hepsici, acaba kim olduklarını bulup tuttukları yolda Rothuna Şilt mi takacaktı ki? .Ancak ne var ki bu ve buna benzer diğer ülkelerde ki hareketlerin o meydanlara toplanıp da kendilerine mal edilmeye çalışıldığı kalabalıklarla ve halkla uzaktan yakından hiç bir ilgisi yok!...
Her yerde oyalama boyalama ve YİRMİBİRİNCİ YÜZYILIN TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVARI, FİRAVUN PARA kölelerini istediği gibi yönetiyor.
Parasız kalarak özgürleşmeyi deneyebilecek birileri var mı?
Av. Cihan Tufan