Hepimiz burada bir aileyiz. En azından ben böyle görüyorum. Yazıyoruz çiziyoruz, tartışıp konuşuyoruz. 3 aya yakın bir zamandır sizlerle bir türlü buluşamadım. Bunun nedeni, çalıştığımız şirketin satılması, benim gibi işten çıkarılan mesai arkadaşlarımla kurmuş olduğumuz yeni firma ve kısaca iş güç telâşesi! Kafamızı bir türlü toparlayıp, huzurunuza yazılarımla gelemediğim için sizlerden ve yayın kurulundaki arkadaşlarımdan Özür dilerim.
Ülkemiz yine bir seçim sathı mahalline girdi. Liste savaşları, Aday adayları, kesinleşen adayların açıklanması, YSK kararları derken meydanlar ısınmaya başladı. Liderler her seçim öncesi olduğu gibi atışmaya başladı. Son günlere doğru artan tansiyonla birlikte, liderlerin vites büyütmelerine istemeyerekte olsa alışmıştık. Seviye ve Üslup hep vasatın altındaydı. Avamın, yığınların hoşuna giden söylemlerle, Anadolu turnesine çıkmış, Orta oyuncularını aratmayan liderleri her seçim öncesi görüyorduk.
Ancak bu seçim öncesi Liderler meydanlara turbo ateşleyicilerini çalıştırarak girdi. Açılışı Başbakan ve Devlet Bahçeli ''Bozkurtlar - Çakallar'' güzellemeleriyle yaptı! Her iki liderin sevenleri, destekçileri de böylece İNSAN sıfatından çıkıp, HAYVAN sıfatına büründü. İmam - Cemaat mevzusu gibi, İmamları şey eden cemaatte Paylaşım ve Haber sitelerinin yorum bölümlerinde maşallah liderlerini aratmadı!
İçimden, Kemal bey inşallah topa girmez diye geçirirken haber sitelerine Zonguldak mitinginde yaptığı konuşma düştü. ''...Eğer İspatlayamasan benim adımı yolsuzlukla anarsan... Ana... Ana... gerisini söylemeyeyim. (Gülüşmeler.)''
Yahu ANA nedir?
ANA kimdir?
Neden Ülkemiz coğrafyasının büyük bir bölümüne Babadolu dememişlerde ANADOLU demişler?
Neden Peygamber Cenneti Babaların değil de, Anaların ayaklarının altına vermiş?
Neden ağlarsa Analar ağlarmış da Babalar ağlamazmış?
Neden Ana gibi yâr olmazmış?
Kutsallarımız başında gelen ve bunca söze rağmen nedir bu toplumun ANA ya sövme merakı?
''Beni de bir ANA doğurmadı mı? Türk anaları daha nice Kemal'ler doğurur!'' diyen ATATÜRK'ÜN CHP sinin Lideri böyle mi konuşur?
29 Mart 2009 yerel seçimleri Öncesi ''CHP, İstanbul ve Üsküdar. ( 15 Ocak 2009) '' sonrası, ''Şimdi Hesap Zamanı (6 Nisan 2009)'' başlıklı yazılarımda, Daha Gürsel bey ve Kemal bey'in parti yönetimi adına esamesi okunmazken, Kendilerinin kurduğu hayallerde bile bugünleri göremezken, ben Ülke siyaseti adına ümit var olup onları yazılarımla desteklemiştim, Bugünlere geleceklerini görmüştüm!
Okurlarıma yaşattığım hayal kırıklığından dolayı bir daha Özür Dilerim! Benim güvendiğim, Benim desteklediğim Kemal, bu Kemal değildi!
Ama sizlere buradan bir söz veriyorum! Meydanlarda ki Üslup düzelmedikçe, Kemal bey çıkıp analardan özür dilemedikçe bu köşede artık Siyasiler hakkında yazı yazmayacağım!
Son olarak sizlerde hangi partiyi desteklerseniz destekleyin, bir başka partinin Liderine yapılan hakareti alkışlamayıp, protesto edin! Gerekirse kendi liderlerinizi yuhalayın, alkışlarla ıslıklarla sözünü kesin! Siyasetin bir nezaket ve zarafet işi olduğunu Liderlere gösterin! Yoksa durum ülkemiz adına gerçekten vahim...
Şenol ŞEN