Genel seçimlerin atmosferi ile Yerel seçimlerin atmosferi çok farklı oluyor ama heyecan hiç değişmiyor. Vatandaş heyecanla 12 Haziran akşamını bekliyor.
Türkiye yeniden tek partimi diyecek, yoksa koalisyon mu isteyecek? Bir tarafta tüm Türkiye'de çılgın projelerle halkın karşısına çıkan AK PARTİ ve Recep Tayyip Erdoğan, diğer tarafta yoksulluk ve işsizlik temelli politikalarla öne çıkan Yeni CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu?
Bir yanda kaset skandallarıyla sarsılan ve barajın altında mı? üstünde mi? kalacağı tartışılan MHP ve Devlet Bahçeli, diğer yanda Doğu ve Güneydoğu'nun sorunlarını öne çıkaran BDP var. Ayrıca süpriz peşindeki SP, BBP, DP ve HAS PARTİ meclise girebileceklermi? Gözler sandıklardan gelecek sonuçlarda..!
Bu seçimleri heyecanlı kılan ve gerilimi arttıran başka bir unsurda oluşacak yeni meclisin Anayasa yapacak olması. Yeni Anayasa'da söz sahibi olmak isteyen farklı kesimler vargüçleriyle meclise girmek için mücadele ediyor. Yasal mücadele ile istediklerini alamayacaklarını anlayanlar ise malasef ülkemizin istikrarını, halkımızın huzurunu bozma çabasındalar. Ben Türk halkının bu oyunlara prim vermeyeceğine inanıyorum. Ayrımcılığın tavan yaptığı son dönemde Milletimizin sağduyusuna güveniyor, ülkemizin geleceğine umutla bakıyorum.
Seçimler demokrasinin şölenidir. Türk Demokrasisinin şölenide 12 Haziran Pazar günüdür. ''Bende söz sahibi olmak istiyorum'' diyen her Türk vatandaşı bu şölene mutlaka katılmalı, kullanacağı oy ilede Ülke yönetimine ortak olmalıdır.
Yurt dışında yaşayıp, oturduğu Ülkede oy kullanamayan ''bir oy bir oydur'' diyerek onlarca kilometre uzaktan gelen benim gibi ülke yönetiminde ''bende varım'' diyen binlerce Türk vatandaşı var. Türkiye'de yaşayıpta bir kaç yüz metre uzağındaki sandığa gitmeyen seçmen, gurbetçileri örnek almalıdır. Almıyorsada söz söyleme hakkı bir sonraki seçime kadar yoktur.
12 Haziran seçimlerinde benim için iki başarı kriteri var. Genel'de başarı ve Yerel'de başarı.
Genel'deki başarı parti ve lidere endeksli. Yerel'de ise bunların üzerine koyan teşkilatlar ön plana çıkıyor.
Üsküdar'daki yerel teşkilatlarının başarı yada başarısızlık kriterleri 2007 seçimleridir. Dört yıl önce Üsküdar'da aldığı oyun üzerine çıkan parti teşkilatları başarılı, ulaşamayanlar ise başarısızdır.
2009 Yerel seçimlerini kriter kabul etmek yanlış olur. Yerel seçimde Aday faktörü ön plana çıkar, Genel seçimde ise liderler ve partiler. Örnek verecek olursam; Milletvekili Genel Seçimlerinde Üsküdar'da yüzde 10 civarı oy alan MHP, yerel seçimlerde Yüzde 4'de kalmıştır. Yerel seçimde Yüzde 20 civarı oy alan SP'nin ise Genel seçimde Üsküdar oy oranı sadece yüzde 3'dür.
Siyasi Partiler seçim sonrası değerlendirme yaparken bu ayrıntılara dikkat etmeleridir. Kimse kağıt üstündeki sonuçlara bakıpta kurban aramasın. Kaybetmenin fatura yaklaşık 2 aydır ailesinden, çoluk-çocuğundan vakit ayırarak, büyük özveriyle çalışan, maddi-manevi fedakarlıklar yapan yerel teşkilat mensubu insanlara kesilmesin.
Artı-Eksi yüzde 2 yanılma payı ile 12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimlerine ilişkin Türkiye Geneli seçim tahminimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
AK Parti %46,5 - CHP %28,1 - MHP %11,6 - BDP(bğmsz) %5,2 - SP %2,7 - BBP %2,3
Ayrıca Üsküdar'da, AK Parti ve MHP'nin Türkiye ve İstanbul ortalamasının altında kalacağını, CHP'nin ise Türkiye ortalamasının üzerinde oy alacağını tahmin ediyorum.
Üsküdar tahminlerime biraz şaşıracak ve hadi ordan diyenler olacaktır. Ancak son yıllarda yeni yapılaşmadan kaynaklanan nüfus hareketleri Üsküdar'ın siyasi yapısını CHP lehine değiştirdi. Bu değişim etkisini 2009 yerel seçimlerinde gösterdi, 2010 referandumunda ise iyice hissettirdi. Üsküdar seçim tahminim:
AK Parti %44,7 - CHP %34,5 - MHP %8,6 - SP %4,2 - BBP %1,8 - HAS Parti %1,5
Seçimlerin Ülkemize ve Milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Ali SÜZEN - Üsküdar34