ASİTANE (Şenol ŞEN)

Fenerbahçe ve Kirli Savaş

[email protected]
Temmuz ayında başlayan futbolda şike soruşturması, geçen zaman içinde futbolumuzun temizlenmesinden ziyade bir linç kampanyasına dönüştürüldü!
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Google News'de Takip Et
Temmuz ayında başlayan futbolda şike soruşturması, geçen zaman içinde futbolumuzun temizlenmesinden ziyade bir linç kampanyasına dönüştürüldü! Hukukun üstünlüğü, masumiyet karinesi, Tutuklu - Hükümlü kavramları gibi Hukuk ilkelerine tecavüz edildi! Hâkimlerin yetkilerini Savcıların, Polis şeflerinin, Köşe yazarlarının ve Medyanın aldığı, psikolojik harp taktiklerinin uygulandığı Kirli bir savaş başladı!

Ve bütün bunlar TEMİZ FUTBOL Adına oldu...

Peki, biz, Temiz Siyaset, Temiz Hava, Temiz Çevre, Temiz Su istediğimiz gibi, Temiz Futbol İstiyor muyuz sorusuna cevap vermeden önce, tepeden izlediğimiz savaşın taraflarını önce bir netleştirelim...

Savaşın Komutanları: Soruşturma Savcısı ( Fenerbahçeli), Emniyet Müdürü ( Fenerbahçeli), Federasyon Başkanı ( Fenerbahçeli ).

Savaşın Piyadeleri: Ünal Aysal ( Galatasaraylı), Lütfü Arıboğan ( Galatasaraylı ), Rasim Ozan Kütahyalı ( Galatasaraylı ), Mehmet Baransu ( Galatasaraylı ), Serhat Ulueren ( Galatasaraylı ) Talip Doğan Karlıbel - Ajan ( Galatasaraylı ).

Savaşın Savunma Hattı: Faik Işık ( Beşiktaşlı ), Emin Bozkurt ( Beşiktaşlı ), Ali Rıza Dizdar ( Beşiktaşlı ).

Savaşın Tutsakları: Aziz Yıldırım ( Fenerbahçeli ), Şekip Mosturoğlu ( Fenerbahçeli ), İlhan Ekşioğlu ( Fenerbahçeli ) ve diğerleri.

Savaşın Suskunları: Başbakan ( Fenerbahçeli ), Yaşar Büyükanıt ( Fenerbahçeli ),

Şenez Erzik ( Fenerbahçeli ), Cihan Kamer ( Fenerbahçeli ), Tribün Lideri Temel Reis ( Fenerbahçeli ).

Şu tabloya baktığım da, Aklıma Al Capone geliyor! 1930 yılında Amerikan ekonomisinin zor günler geçirdiği zamanlarda Al Capone, hem siyasi hem de Ekonomik olarak güç kazanmaya başlamış Ülkenin en acımasız mafya liderine dönüşmüştü. Bir türlü suçüstü yapılamayan Al Capone'u Devlet, Vergi Kaçakçılığı suçundan yakalayıp hapse attı.

Bir de Türkiye'nin tanıdığı istihbaratçı bir büyüğümüzün ''Oğlum Devlet her zaman 18 yaşında... Adamı Öper...'' sözü aklıma geliyor...

Ve bu tablodan, şu çıkıyor... Devletimiz, korku imparatorluğu oluşturan Aziz Yıldırımı, Fenerbahçe üzerinden yemeye karar vermiştir!

Bazı okurlar, ''Ya hu kardeşim sen Hukuksal bir süreci, Nasıl Kirli bir savaş olarak nitelendirebilirsin?'' sorusunu haklı olarak sora bilirler.

Ben de düne kadar (29-08-2011) aynen onlar gibi düşünüyordum. Evet, bu Hukuksal bir süreçti! Ama bugünden sonra bu süreç benim gözümde iyi planlanmamış, Kirli bir Savaştır!

Neden?

28-08-2011 Pazar günü yurdun dört bir yanında protesto yürüyüşleri oldu. On binler sokaklara indi. Ve 6 kişi ''Provokatör'' sıfatıyla Emniyetçe gözaltına alındı. İçlerinden 3 kişiyi tanıyorum. Bir tanesi çocukluk Arkadaşım Menderes. Diğeri, Fatihli Ekrem ve eski Amigo Adnan abi.

Adnan abi, Adıyaman dan Bayram ziyareti için İstanbul'a geldi. Adnan abi, Fatihli Ekrem ve Menderes ile hem hasret gidermek, hem de kulübe maddi yönden destek olmak için taraftar kart almaya stada gitti. Herkesin tanıdığı bu 3 renkli sima, iskeleden, stada yürüyen kalabalıkların arasına Kızıltoprakta daldı. Sonuç, Tanrılara kurbanlar lazımdı... Evli barklı işi gücü olan, bu ülkeye vergi veren bu insanlar, sırf spor şube tarafından tanındıkları için, gözaltına alınıp adliyeye sevk edildiler... Görsel ve Yazılı medyada bayram arifesinde toplumun gözünde günah keçisi ilan edildiler! Silah yok! Şiddet yok! Polise mukavemet yok! Cam çerçeve indirmek yok! Yolu kapama yok! Ama Faşistçe baskı var...

Sonuç... Mahkemece serbest...

Peki, bu insanlar neyle suçlandı?

Adnan abi, ''şehitler ölmez vatan bölünmez!'' diye bağırdığı için. Menderes, ''Rakip bir takıma küfür etmek!'' en ilginci de Ekremin ki, ''Yürüyüşe engel olmamak!'' sanki kalabalıkları Ekrem toplamışta, durdurmak onun göreviymiş gibi! Adliyeye gidişleri görüntülenip, Polis Otolarının camları medyamıza haber amaçlı görüntü için açılırken, Serbest kalmaları neden haber yapılmadı, Bu da işin başka bir boyutu.

Ayrıca,

Bütün savaşların bir taktik ve stratejisi vardır...

Bütün savaşlar barışın gelmesi için yapılır...

Savaşların bile bir Ahlâkı vardır...

İşte bu savaş yukarıda ki ilkelerden yoksun olduğu için kirlidir!

Hemen Yukarıda ki listeye göz atalım!

M. Özgener federasyonunun istifası... Aportta bekleyen GS li Mehmet Atalay ve
Göksel Gümüşdağ'ın yerine FB li Aydınların apar topar getirilmesi... Seçim öncesi değil de, seçimden sonra başlayan soruşturma... FB li savcı... FB li emniyet müdürü... Kurgulamaları...

Aleyhte delil toplanırken, lehte delil toplanmaması, Gizlilik kararına rağmen delillerin medya da çarşaf gibi yayınlanması ve Terör Örgütü elebaşının bile sabıka fotoğrafı yayımlanmazken tecavüz zanlısı gibi Aziz Yıldırımın fotoğraflarının yayımlanması... Gündemi sarsan Siyasi yazarların ve istihbaratçıların ( Talip Doğan Karlıbel ) olaya direk müdahil olmalarının istenmesi! Aynı yöntem fakat sessiz bir operasyonla koltuğa oturan Ünal Aysal ve saz heyetinin can hıraş taarruzları...

Ayrıca, Yaşanan bu süre içersinde 3 çocuktan tutunda, paramızı kriz zamanı Arabaya değil de eve yatırmamıza kadar her konuda icranın başı olarak konuşan Başbakanın ve diğer suskunların bu süreçte 25 milyonu direk, 70 milyonu endirekt ilgilendiren bir konu hakkında ki sessizliği...

Görünürde Temiz Futbol, arka planında Devlete Yanlış yapmanın cezası( Bir şey bulamayanların son iddiası, İsrail - Mossad - bağlantısı, Kuzey Irak'a verdiği destek yüzünden olarak dillendiriliyor! ) gibi görünen ve kulağa hoş gelen bu operasyon iyi planlanmamıştır!

İşin ironi kısmı, Bu gözaltına alınan arkadaşlarımız başta olmak üzere protestolara destek olan gruplar zamanında Aziz Yıldırımın Hışmına uğramalarına rağmen, Aziz Yıldırımdan nemalanan Temel Reis ve grubu başta olmak üzere, avantacı Dernek ve Gruplardan ortalıkta kimsenin görünmemesidir!

Son olarak, Hiç birimiz Temiz Futbol istemiyoruz! Açıkça burada yazıyorum, kendi adıma bu senede Şampiyonluk kaçsaydı benim günah keçim yine Aziz Yıldırım olacaktı! İşi, Eşi, Serveti, Villası olan Aziz Yıldırım ve diğerleri bu suçu işledilerse, onlar kadar bizlerde suçluyuz! Çünkü onları kötü yola bizim bitmek tükenmek bilmeyen kazanma hırsımız sevk etti! Bu bütün takımlar, taraftarlar ve yöneticileri içinde geçerlidir! Çünkü bu rekabetin doğasında vardır! Kısaca bu âlemde biz on kişiyiz, bir birimizi biliriz... Hele siyasetçiler ve de Cemaatçiler buraya yorum yazmadan önce aynaya baksın, bir sonraki yazımda onların şikelerinden bahsetmek zorunda beni bırakmasın...

Hepinize hayırlı bayramlar...


Şenol ŞEN


Puan Ver 5Puan Ver 5Puan Ver 5Puan Ver 5Puan Ver 5
Diğer Yazılar Başlık Sol Kısım

Bu Yazarın Önceki Yazıları

En Çok Okunan Haberler

Diğer Yazılar Başlık Sağ Kısım
+4
°
C
+
-1°
Uskudar
Pazartesi, 14
Salı
+ +
Çarşamba
+ +
Perşembe
+ +
Cuma
+ +
Cumartesi
+
Pazar
+ +
7 Günlük Hava Tahmini
Üsküdar Nöbetçi Eczaneler Günlük Burç Yorumları
Üsküdar Haritası

GAZETELER

Hürriyet Dünya
Milat Sözcü
Yeni Şafak Türkiye
Takip Et :
Üsküdar 34 Feedburner
www.uskudar34.com © 2007-2022 Tüm Hakları Saklıdır. Sitedeki içerikler kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Destek ve Bilgi : [email protected]
Bu sayfa 0.03 saniyede yüklendi.

www.uskudar34.com web sitesinde yer alan tüm sayısal ve sözel içerik sadece bilgilendirme amaçlıdır. Köşe yazılarında yer alan içerik yazarların kendi görüşleri veya alıntı(kaynak gösterilerek) olup; ilgili konu hakkında uskudar34.com'un genel görüşünü yansıtmaz.

Web sayfalarımızda yer alan bilgiler ve doğrulukları tarafımızca garanti edilmemekte olup, bu bilgiler belli bir getirinin sağlanmasına yönelik olarak verilmemektedir. Bu nedenle bu sayfalarda yer alan bilgilerdeki hatalardan, eksikliklerden ya da bu bilgilere dayanılarak yapılan işlemlerden doğacak her türlü maddi/manevi zararlardan ve her ne şekilde olursa olsun üçüncü kişilerin uğrayabileceği her türlü zararlardan dolayı uskudar34.com sorumlu tutulamaz.

sanalbasin.com üyesidir