Gündemimizde Terör var... Yeni Anayasa var... Akdeniz de sondaj problemi var... İsrail var... Global ekonomik kriz var... Şehitler var... Kısaca var oğlu var... Bu hengâmede sesimizi duyan olur mu bilmem! Bu yazımız ateşin sönmesi için su taşıyan karınca misali... Mahşerde ''Eli kalem tutan birisi olarak, ne yaptın?'' sorusuna muhatap olmamak için kaleme alınmıştır... Başbakanın ''Ciğerim yanıyor ciğerim!'' dediği gibi, benimde Ciğerim yanıyor!
Efendim, Fethi gören Üsküdar'ımız İstanbul'un diğer semtlerinden bakıldığında Muhafazakârların kalesi olarak görülmüştür. Öyle bilinmiştir. Ama hiçbir zaman bir Fatih olmamıştır... Hele Pelin Batu hanımın ''Mini eteğimden dolayı Üsküdar da ki mahallemde tacize uğradım!'' gibi söylemleri kesinlikle yaşanmaz! Elimde resmi veri yok, fakat Gözlemlerim sonucunda Üsküdar'da ki içkili mekânların ve içki tüketiminin Kadıköy'den fazla olduğunu söyleyebilirim. Sizde harem sahil yolundan Küçüksu'ya kadar sahil şeridinde ki park ve bahçeleri gezer, küçük meyhanelerden Lüks Restaurantlara kadar içkili mekânları sayarsanız benim vardığım sonuca ulaşırsınız. Siz bakmayın endişeli modernlerin ön yargılı söylemlerine, Muhafazakâr iktidar döneminde olduğu gibi, belediyelerinin döneminde de içkili mekânlar ve içki tüketimi azalmadığı gibi bilakis artmıştır! Yaşadığım semt olan Çengelköy'ü örnek verebilirim. Son 10 senede, mevcutların üstüne bir lüks otel ve dört tane çok lüks içkili mekân sahilde açıldığı gibi, açılan İçki satış bayilerinin sayısı bile belli değildir!
Bu anlattıklarımdan içki içenlere veya satanlara karşı olduğum gibi bir anlam çıkmasın. Bu arz ve talep meselesidir. Bizim muhafazakârlığımız klasik Türk tipi muhafazakârlıktır. İçkimizi de içeriz Cumamıza da gideriz durumudur. Kimsenin kimseye karışmadığı bu muhafazakârlık anlayışını birileri sinsice kullanarak, gençlerimizi zehirleyerek büyük rantlar elde etmektedir. Benim ciğerimi yakan işin bu kısmıdır.
Dışarıdan bakıldığında Başbakanın ve İl Emniyet Müdürünün İkamet ettiği bir ilçe olarak biliniriz. Hey hat! Gelin görün ki Uyuşturucu kullanma yaşı ilçemizde 13'e kadar inmiştir. Üsküdar'ımız semtleriyle bilinir. Kimse ben Üsküdarlıyım demez! Nerelisin diye sorulduğunda, Selimiyelim... Kuzguncukluyum... Barbarosluyum... Çengelköylüyüm... Küplüceliyim... Sultantepeliyim vb. derler. Eskiden semtlerde ağabeyler vardı. Küçüklerini korur kollardı. Sulhu sağlar kulak çekerlerdi. Onlar bilirlerdi ki bu küçükler, Ayşe teyzenin kızı, Ahmet ağabeyin oğluydu. Onlara bir zarar gelmesini istemezlerdi. Belli başlı ağabeyler kuytu köşelerde esrarını sarar ve içerdi. Kendilerinden başka kimseye zarar vermezlerdi. Kendince neşelenirlerdi. Ama küçüklerin bırakın esrar içmelerini sigara içmelerine bile kızarlardı. Küçükler de büyükleri sever sayardı. Onların gittiği meyhaneleri bırakın, kahvelerine bile gidemezdi! Büyükler dur deyince duran, söz dinleyen gençlik uyuşturucu haplardan sonra, bırakın büyüklerini anne ve babalarını tanımaz oldu!
Ey Başbakanım, Ey İl Emniyet müdürüm, Ey İlçe Emniyet Müdürüm, Ey Kaymakamım, Ey Anneler ve Babalar! Terörden Trafikten ölen çocuklarınızın halini düşünüyor ve üzülüyorsunuz da, Uyuşturucudan ölen ve ölecek çocuklarınızı neden düşünmüyorsunuz?
Bu İlin, ilçenin Narkotikçileri ne iş yaparlar? Beyoğlu'nda bile satılmayan Uyuşturucu hapın Üsküdar'da satıldığından haberleri yok mu? İlçemizin Narkotikçileri Kaç tane operasyon yapmıştır? Kaç tane torbacıyı yakalamıştır? Başbakanın ilçesi Muhafazakâr Üsküdar diye diye uyutuluyor, uyuşturuluyoruz!
Küplüceli bir esnafla konuşurken söz döndü dolaştı bu mevzuya geldi. Uygulama yapan Yunuslar köşede ağaçları bekleyen! Gençlere üzerlerinde hap olup olmadığını sormuş. Bir gencimiz cevap vermiş. ''Abi hepsi kafamda!''
Bu durum, aranan bir suçlunun emniyet binasına komşu olması gibidir. Başbakanın, İl Emniyet müdürünün ikamet ettiği, üst düzey güvenlik önlemlerinin alındığı Muhafazakâr bir ilçede kim böyle bir şeye cüret eder! düşüncesi, herkesi zaafa uğratıyor! Adamlar bizi can evimizden vuruyor! Herkes tedirgin... Herkes korkuyor... Herkes her şeyi biliyor ama konuşamıyor... Yarınların umudu olan çocuklarımız, gençlerimiz elimizden alınıyor... Üsküdar'ın emniyetinden ve güvenliğinden sorumlu olanlar ise teröre, hırsızlığa önem verdikleri kadar bu konuya önem vermiyor! Ey Üsküdar'ı yönetenler! İstihbarat yapamıyorsanız, Semtlerde akşamları köşe başlarını tutmuş ve uçuşa geçmiş gençliği de mi görmüyorsunuz? Zehir tacirlerine ulaşmak için aralarına birer tane elemanda mı koyamıyorsunuz?
Kimse bana çıkıp bundan sonra Üsküdar Muhafazakâr falan demesin, kalbini kırarım! Üsküdar aşmış... Üsküdar, Amsterdam'ı geçmiş... Mücadele etmeyecekseniz bari yasal düzenleme yapın! Ciğerim yanıyor ciğerim...
Şenol ŞEN