Temmuz ayından beri gündemi işgal eden Futbolda Şike iddianamesi 3 Aralık günü tamamlanarak mahkemeye sunuldu. Bu süreç içerisinde 6222 sayılı yasada değişiklik için mecliste bir çalışma yapıldı. Meclisten geçen yeni düzenleme 2 Aralık'ta Cumhurbaşkanımız tarafından veto edilerek tekrar görüşülmek üzere meclise gönderildi.
Gündem de ki kısır tartışmalar beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Ben başından beri büyük resme bakmaya çalışıyorum. Olaya dahil olan aktörleri izliyorum. Siyasal gündemi etkileyen isimlerin bu konuya yoğunlaşmaları, bende bu sürecin Şike den çok Siyasi bir operasyon olduğu inancını doğurdu.
Bebek katilinin yakalandığı günü hatırlıyorum. Aziz Yıldırım kadar gündemde kalmamıştı! Aziz Yıldırım kimin veya kimlerin ayağına basmıştı? Hemen belirteyim. Şikeyi küçümsemiyorum. Ömrünü hak ve adalet mücadelesi için geçirmiş birisi olarak, alın teriyle kazanılmamış ne şampiyonluğu isterim, ne de şikeye bulaşmış yöneticiyi!
Ama bu ülkede ki işleyişi çok iyi bilen birisi olarak ta bu konunun gündemin ilk sırasını almasını ve bir linç kampanyasına dönüşmesini de Şikeyle izah edemem. İnanmam...
Ben tüm bu yaşananları Siyaset kurumuna bağlıyorum. Hemen belirteyim. 12 Haziran sonrası oluşan meclis Türk siyasi tarihinin en kötü örneklerinden birisidir. Ayırt etmeksizin söylüyorum bunu. İktidarıyla... Muhalefetiyle... En kötü meclis... Neden?
En yakından bir örnek vermek istiyorum. Bedelli askerlik... Eylül ayında CHP İstanbul Millet Vekili Aydın Ayaydın Kanun teklifini meclise sundu. Aynı Günlerde Kemal Kılıçdaroğlu ve Genel Başkan Yardımcı Akif Hamza Çebi destek açıklamaları yaptı! Başbakan o tarihlerde bir yurt dışı gezisine çıkarken, ''Gündemimizde böyle bir konu yok!'' dedi. Yine aynı Başbakan 2 ay sonra Bedelli müjdesini verdi! Hızlıca komisyondan ve meclisten geçti. Ve yine Aynı Kemal Kılıçdaroğlu ilk parti meclisinde, ''Fakir askerlik yapsın, zenginin çocuğu askerlik yapmasın. Referanduma gidelim!'' dedi. Adama sormazlar mı, neden teklif verdin, neden karşı çıkıyorsun? İki ay önce gündeminde olamayan, iki ay sonra ne oldu da gündemine geldi? Evet bu meclisin içine yeni yüzler ve çok değerli isimler dahil oldu. Ama biz ne hikmetse karşımızda hep eski isimleri görüyoruz. AKP, Bülent Arınç... CHP, Kamer Genç - Muharrem İnce... MHP, Oktay Vural... BDP, Hasip Kaplan...
Siyaset kurumu maalesef siyaset üretemiyor. Sorunları çözemiyor. Beklentilere cevap veremiyor. Ne yapıyor, şov yapıyor. Birisi eline Fener alıp kürsüye çıkıyor... Diğeri gardiyan kıyafeti giyip, striptiz yaparak Ergenekon sanıklarının fotolarını içinden çıkartıyor. Bu dönemde en tezat görüntüyü de Bülent Arınç veriyor.
Hatırlarsınız, geçen sezon Bursa seyircisinin çıkardığı olaylar neticesinde 5 maç ceza almıştı. Ortalık savaş alanına dönmüştü. Bursa şehri teröre teslim olmuştu. Devletin polisi taşlı sopalı saldırıya maruz kalmıştı. Hadep kongresinde, Türk bayrağını indirip, çaput asan yüzü poşulu militanı Saatinden bulan Devletimiz, iki metre boyunda ki, polisine PALA çeken Bursa sporlu taraftarı bulamamıştı! Ve seçim bölgesi Bursa olan Bülent Arınç, seçim öncesi ''Bu ceza çok ağır, ne olmuş ki!'' minvalli sözler söyledi. Şike davasında ise sözde ilkeli duruş sergiliyor!
Peki, yaşanan süreçte ilke nerede diye adama sormazlar mı? Kanunu komisyona ben mi getirdim? Komisyondan ben mi geçirdim? Mecliste ben mi oyladım? Bu düzenleme kamu vicdanını yaralıyorsa, ağır top olarak neden engel olmadınız? Neden kürsüye çıkıp aleyhinde konuşma yapmadınız? Cumhurbaşkanlığı makamının ''ONAY MAKAMI'' olmadığı yeni mi aklınıza geldi? Ergenekon sanıklarına sahip çıkmanız... Ben Başbakana BİAT etmem açıklamalarınız... Önce ki söylem ve eylemlerinizle uyuşuyor mu?
Evet, başta da söylediğim gibi tüm bu yaşadıklarımız Siyaset kurumunun sorun çözememe, çare bulamamasından kaynaklanıyor. Milletvekilleri toplum nezdinde madara ediliyor. Yasalar, kanunlar incelenmeden alel acele meclisten geçiriliyor. Kimse neyi oyladığını, neyi onayladığını bilmiyor! 6222 yanlışsa başında niye oyladınız? Yok, doğruysa değişiklik için sonra neden oyladınız?
Hukukçumu kesildin başımıza diye düşünenleriniz olabilir. İşte gündemde ki yasa... Sporda şiddet yasası... Bir örnek... Ülkede sanki spor, sırf futboldan ibaret... Bu yasa hazırlanırken TFF hariç, diğer federasyonların görüşü dahi alınmamış... Örneğin Briç federasyonu... Konuşularak oynanan bu oyunu oynayanlar bundan sonra dikkat etsin!
Evet, kimse yeni Türkiye'den bahsetmezken, biz 2001 yılında ''Bağırsak temizleme operasyonu!'' diye yazmıştık. Fakat 28 şubat mağduru olanlarda, yeni Türkiye'yi dizayn ederken eskinin metotlarından birisi olan Zulmü insanlara reva görmesin!
Şenol ŞEN
