FATİH
ERBAKAN,
Bedelli Askerlik uygulaması yürürlüğe girdi ve uygulanmakta.
Rahmetli Hocamız Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın Hakk'a yürüyüşünün birinci sene-i devriyesinde Merhumun Oğlu ve Saadet Partisi Genel Başkanlığı Başdanışmanı Fatih Erbakan son günlerde medyada gündeme gelmekte ve dolayısıyla gerek Parti Liderliği, gerekse üstlenebilecek Dava Liderliği konuları da işlenmeye başlamıştır.
Kendi deyimiyle de; bir partiye genel başkan olunur ancak bir dava lideri olmak çok daha zordur. Davaların artık dava olmaktan çıkartılıp, tek davanın uluslararası sermayeye bağımlılık olduğu günümüzde acaba Fatih Erbakan bu sistemin içinde görevlendirilebilecek olan alanı sınırlı bir aktörlüğü mü, yoksa Bin Yıllık Devletin süregelen izlerinin iyice manüple edilerek, bir şekilde Para ve Gücün patronlarının oluşturdukları yapıların bir devamı halini mi alacak ya da hiç bir değişik gelişme içerisinde olmadan sıradan mı kalacak?!!!
Gerek çıktığı Tv programlarında, gerekse katıldığı çeşitli programlarda yapmış olduğu konuşmalarda; -temelde- Merhum, Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın açmış olduğu ve üstlenmiş olduğu misyona atıflar ve mağduriyetler ile, yapılanlar üzerinden geliştirilen söylemlerde, eski söylemlerin yeniye taşınabilmesi ve geleneksel ortaya koyuş biçimleri çerçevesinde kalındığı gözlemlenmekte ve Milli Görüş söylemi ön plana çıkartılmakta...
Oysa geçilen son bu süreçte Milli Görüş'ün, Kemalizm ve Atatürkçülük olduğu ve Milli Görüş ile Başbakan'ın Dindar Gençlik söylemiyle Harun Yahya Projesi üzerinden geliştirilen Dindar Gençlik ve birilerince fazlaca beklenmeye başlayan Mehdi'yi karşılayacak olan gençlerden Dindar Nesiller örtüştürülerek, aslında yine Harun Yahya söylemlerindeki Atatürkçü ama Milli Görüşçü, Atatürkçü ama Dindar (ki Harun Yahya'da da Atatürk'ün ne kadar da dindar olduğu işleniyor)
Aslında bugün devleti ele geçirdiği iddialarıyla gündeme hakim tutulan Gülen Hareketi Nurcu Ekolü'nde de, Atatürk için 5. Hamburg Locasına kayıtlı Mason olduğu iddialarının yanında, İslam ve Kur'an için de ''Arabın yavelerini deveye yükleyip Arabistan'a göndereceğiz'' dediği iddialarının bulunduğu Yakın Tarih Ansiklopedileri ile bir yanda Gülen hareketi ile ve Anti Atatürkçü Nurcu Ekolü, öte yanda çok fazla Dindar ve Genç Mehdici Harun Yahya Ekolü ironiği...
Ne Yeni Osmanlıcılık'tan vazgeçme ne Kemalizm'den vazgeçme ne hepsinin üstünde görünen Harun Yahya Stratejisi'nden vazgeçme ne de Gülen Hareketi'nden vazgeçme söz konusu değil ve bütün gayret, bu tez ve antitezleri birleştirip sentez yapabilme ve bu süreçte de Yeni Anayasa adı altında Vicdani Retçiliği kabul ettirip, Eyalet ve Federal Sistemli yapıya dönüştürülürken Ortadoğu'da Federal bir Kürt devleti oluşturabilme...
Irak tamam, Suriye'de de bir Kürt Federasyonu tamamlanırsa ki; -Davutoğlu da nedense bunun için hayli yoğun çalışıyor- peşinden İran'da da bir Özerk Kürt Devleti oluşturulur ki artık hele de Türkiye'de yeni Anayasa da hallolursa Güneydoğu'da Federal bir Özerk Kürt Devleti de ortaya çıkartırılır ki; işte o zaman Türkiye, İran, Irak ve Suriye'deki Özerk Federal Kürt Devletçikleri birleştirilerek ortaya Kocaman bir Yeni Kürt Devleti çıkartılmış olur ki; elinde sadece paralı özel güvenlikçi asker kıyafetli ordusu kalmış olan eski yapıdaki Türkiye Cumhuriyeti dedikleri ve -Reha Muhtar'ın her zaman nerede ve nasıl yaşatılıyorsa diye sorduğu-, bir yer varsa yaşayanların seyretmekten ve kendilerine dayatılana boyun eğmekten başka yapacakları hiç bir şey kalamaz.
Zaten şu anda da artık kimsenin elinden hiç bir şey gelmiyor, menfaat peşinde koşmaktan başka...
Fatih Erbakan : Gülen hareketi ile Milli Görüşü birleştirebilir mi? Fatih Erbakan kendi isteği, hedefi, stratejisi ve belirleyeceği ve ortaya koyacağı davası için mi ortaya çıkacak ya da diğerlerinde olduğu gibi birileri onu, sadece bir değişiklik olsun diye mi siyaset sahnesine sunacak...!
Fatih Erbakan, Harun Yahya çizgisinde, Mehdici beklentiyi mi ifade edecek yoksa Gülen hareketi denkleminde Cemaatler ve Tarikatlar stratejisi mi belirleyecek?
Fatih Erbakan üzerinden neler gerçekleştirilebilecek?!!!
Gülen Hareketi'ni ve Nakşi Yapılanmaları aynı dairede konuşlandıranlar, Fatih Erbakan için, Harun Yahya ve Milli Görüş söylemi dışında farklı bir terminolojiyi geliştirebilecekler mi?
Türkiye'de Sünni İslam'ın : Vahhabileştirilip, İsa Mesih ve Mehdi beklentisinin açık bir Şia propagandasına hem de Sünni Kimlik büründürülerek sürekli artan bir tempoyla uygulamaya konulduğu günümüzde Fatih Erbakan bütün bu yapılanmalar dışında çok geniş bir projeksiyon ortaya koyabilecek mi?
Aslında Fatih Erbakan önünde çok ilginç bir kontrol süreci var. Ancak bunu görebilip Dünya'nın ve Kamuoyu'nun önüne koyabilecek mi?
Unutmamalı ki bugün Harun Yahya olarak birileri takdim edilirken, 2000'li yılların başında Harun Yahya Mucizevi kitaplarını yazan ve bu mucizeyi gerçekleştiren, ''Beklenen Mehdiyi Prof. Dr. Necmettin Erbakan'' diye Babasını göstermekteydiler.
Fatih Erbakan: Bülent Arınç'ın, dün ''Ben Başbakan'a biat etmedim, bugünse ben Milli Görüş Gömleğini çıkardım demedim'' söylemini ve Nevzat Yalçıntaş Hocamız'ın bu süreçteki stratejilerini, hangi kendi kişisel stratejilerinde birleştirecek hep birlikte göreceğiz.
Anlaşılan Fatih Erbakan önümüzdeki süreçte siyasi bir mücadele yoluna girmektedir. Eğer birileri tarafından böyle bir mücadele içinde tutulacaksa Mustafa Sarıgül'ün Türkiye Değişim Hareketi, Numan Kurtulmuş'un Has Parti Hareketi ve diğerlerinin hareketi denkleminde kalabileceği gibi, Haydar Baş Hoca'nın da ''Milli Ekonomi Modeli'' de zaten mevcut modellerden ki;
söylemlerde yeni hiç bir şey bulunmayabilir.
Av. Cihan Tufan