Çengelköy ve çevresinden Kadıköy e ulaşım Altunizade deki sabah trafiğinden dolayı işkenceye dönüştü. Başta Çengelköy muhtarı ve çevredeki diğer muhtarlara da benzer talepler sürekli geliyormuş. Net istenen talep şu Çengelköy'den hareket edecek motor veya bir vapur önce Üsküdar a sonra Kadıköy e uğrayacak dilenirse buna Beylerbeyi ayağı da eklenebilir.
Başbakan Tayyip Erdoğan ve Kadir Topbaş da pek çok kez şunu söylemedi mi ? Boğazın etrafında ki trafiği deniz ulaşımı ile rahatlatacağız diye. Madem öyle yetkililere sesleniyoruz tüm Çengelköylüler olarak Çengelköy den deniz trafiği mümkün olduğu kadar kullanılır hale getirilsin. Gündüzleri kaldırılan Eminönü seferleri tekrar başlatılsın. Baştan bazı uygulamalar deneniyor yolcu az bulununca hemen iptal ediliyor. İnsanların haberi bile olmadan seferler kaldırılıveriyor.
Sabah erken saatlerdeki Eminönü seferleri tam gaz devam ediyor buna Üsküdar Kadıköy de eklenemez mi ?
Şimdi sizlere bu konudan şikayetçi bir Çengelköy'lü okurumuzun mektubunu aktarıyorum. Eminim ki bu yolu kullanan herkesin duygularına tercüman olacak.
''Ben Çengelköy'de ikamet ediyorum. Sabahları Kadıköy'e gitmek için verdiğim savaş 1 saat 20 dk sonra son buluyor. Yollarda telef oluyoruz. Eşim de Üsküdar'da çalışıyor. Abartısız Boğaz köprüsü trafiğinde sebep o da 1 saatte alıyor 8 km'lik yolu. Ben konuyla ilgili İBB ve Üsküdar Belediyesine öneriler göndersem de pek ilgilenen olmadı. Halbuki Çengelköy - Üsküdar - Kadıköy olarak 3 ayaklı bir dikey boğaz hattı geçişi olsa motor yada vapurlarla, hem trafik rahatlayacak hem de zaman kaybı azalacak. Sizler etkili insanlarsınız. Konuyla ilgili yardımınızı bekliyorum.''
* * * * * * * * * * * * * * * * * *
Mail yoluyla bir arkadaşımdan gelen kısa öyküyü okuyucularımla paylaşmak istedim. İçerisinde yaşama dair önemli bir ders var...
FIRTINADA UYUYABİLİR MİSİN ?
Yıllar önce bir çiftçi, fırtınası bol olan bir tepede bir çiftlik satın almıştı. Yerleştikten sonra ilk işi bir yardımcı aramak oldu. Ama ne yakındaki köylerden ne de uzaktakilerden kimse onun çiftliğinde çalışmak istemiyordu. Müracaatçıların hepsi çiftliğin yerini görünce çalışmaktan vazgeçiyor, burası fırtınalıdır, siz de vazgeçseniz iyi olur diyorlardı.
Nihayet çelimsiz, orta yaşı geçkince bir adam işi kabul etti. Adamın haline bakıp 'çiftlik işlerinden anlar mısın?' diye sormadan edemedi çiflik sahibi. 'Sayılır' dedi adam, 'fırtına çıktığında uyuyabilirim'.
Bu ilgisiz sözü biraz düşündü, sonra boş verip çaresiz adamı işe aldı. Haftalar geçtikçe adamın çiftlik işlerini düzenli olarak yürüttüğünü de görünce içi rahatladı. Ta ki o fırtınaya kadar: Gece yarısı, fırtınanın o müthiş uğultusuyla uyandı. Öyle ki, bina çatırdıyordu. Yatağından fırladı, adamın odasına koştu: 'Kalk, kalk! Fırtına çıktı. Herşeyi uçurmadan yapabileceklerimizi yapalım.' Adam yatağından bile doğrulmadan mırıldandı: 'Boşverin efendim, gidin yatın. İşe girerken ben size fırtına çıktığında uyuyabilirim demiştim ya.' Çiftçi adamın rahatlığına çıldırmıştı. Ertesi sabah ilk işi onu kovmak olacaktı, ama şimdi fırtınaya bir çare bulmak gerekiyordu.
Dışarı çıktı, saman balyalarına koştu: A-aa! Saman balyaları birleştirilmiş, üzeri muşamba ile örtülmüş, sıkıca bağlanmıştı. Ahıra koştu. İneklerin tamamı bahçeden ahıra sokulmuş, ahırın kapısı desteklenmişti. Tekrar evine yöneldi; evin kepenklerinin tamamı kapatılmıştı. Çiftçi rahatlamış bir halde odasına döndü, yatağına yattı. Fırtına uğuldamaya devam ediyordu. Gülümsedi ve gözlerini kapatırken mırıldandı: 'Fırtına çıktığında uyuyabilirim' Sıkıntılara zihnen (bilgi, plan), mânen (dua), maddeten (tedbir) hazırsanız, fırtına çıktığında uyuyabilirsiniz. Hayatınız boyunca.
Sevgiyle kalın.
- KIZGINLIKLA KARAR ALMAYIN, MUTLULUKTAN UÇTUĞUNUZDA SÖZ VERMEYİN. İKİSİ DE SARHOŞLUK ÂNIDIR, AKIL BAŞTA DEĞİLDİR.
Yalçın SOYSEVİNÇ