MEB
Türkiye'nin en büyük problemlerinin belki de başında Eğitim sistemi geliyor. Öyle kolay çözülebilecek bir problem de değil üstelik. Çünkü eğitim sisteminde yapılacak bir iyileştirme maalesef ki sonuçlarını ancak 10-15 sene sonra gösteriyor.
Eğitim sistemindeki değişiklikleri de MEB vasıtasıyla seçilmiş hükumetlerin yaptığını düşünecek olursak hiç bir hükumet 10-15 sene iktidarda kalamadığı için sonucu görmeden hemen sistem yeniden değişiyor.
AK Parti'nin de 9 yıllık iktidarı bu eğitim sisteminden nasibini almış durumda. Tamam modern okullar açıldı, kitaplar ücretsiz dağıtılıyor, bilgisayarlar, tabletler hepsine tamam ama maalesef sistem bozuk. AK Parti eğitimdeki sistemi değiştirmek için çok uğraştı fakat sonuç gelmeyince o da sistemi değiştirenleri değiştirmeyi doğru buldu. AK Parti'nin 9 yıllık iktidarında 4 milli eğitim bakanı görmemiz de bu sorunu daha ağır bir hale getirdi. 2005′de bir değişiklik sonra başka bir değişiklik, Hüseyin ÇELİK geldi başka bir değişiklik, Nimet ÇUBUKÇU başka bir değişiklik ve şimdi de Ömer DİNÇER...
Biri geldiği zaman yanlış bulduğu diğerinin sistemini değiştiriyor. Eğitim sistemi gibi önemli bir konu maalesef ki deneme tahtası oldu. Eğitim sistemimiz de henüz sonucunu görmeden ilacını değiştiren bir hasta misali ölüme sürükleniyor.
Ferrari tasarımlı bir aracın içine tofaş motor koymanın bir anlamı yok. Öncelikle eğitim sisteminin komple değişmesi gerekiyor.
Dikkat edin!
Bahsettiğim şey eğitim sisteminde bir reform değil. Çok iddialı olacak ama kastım eğitim sisteminde köklü bir devrim.
En son yapılan 4+4+4 sistemine yakın bir sistem hayallerimin arasında vardı. Benim düşüncem 4+4+4′ten ziyade 3+3+1+3 olmasıydı. Nasılını belki bir başka yazıda anlatırım. Fakat bu sistemi getirmenin de çözüm olmayacağı kanaatindeyim.
Dediğim gibi sistem değişikliğinin olması çözüm değil.
Esas çözüm sistemi değiştirenlerin değiştirilmemesi.
Yani Milli Eğitim Bakanı'nın değiştirilmemesi. Nasıl yani?
Hükumet seçimle geldiğine göre böyle bir şeyin imkansız olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ayrıca seçimlerde hükumetin farklı dünya görüşü olanlarla değişmesi bu sistem değişikliğini ayrı bir çıkmaza sokuyor. Sağcı bir hükumet farklı adımlar atarken, solcu bir hükumet farklı adımlar atıyor. Sonucu görmeden ilacı değiştirmeye devam.
Peki ''sistemi değiştirenlerin değiştirilmemesi''nden kastım ne?
Özerk bir eğitim sistemi
Yine mi özerklik diyebilirsiniz. Fakat olması gereken maalesef ki budur. Milli eğitim sistemimiz özerk bir yapıya sahip olup bu özerk yapının geniş bir eğitimci şurasının olması ve başkanının da bu şuradan seçilmesi bu özerk yapıyı daha çözümcü hale getirecektir.
Şuranın seçtiği eğitim sistemini, değişen bir başkan kendi kafasına değiştiremeyeceğine göre uygulanan güzel bir sistem sonuca ulaşana kadar devam eder. Bu sistemle 10-15 yıllık devamlılık sağlanır. Bu sayede uygulanan sistemlerin faydalı olup olmadığı da daha net görülmekle birlikte siyasi iktidarın eğitim sistemine müdahalesi minimuma inmiş olur.
MEB'in kaldırılıp yerine kurulacak özerk bir yapının eğitim sistemini komple değiştireceğine inanıyorum. Tabii bu özerk yapının değiştirmesi gereken çok önemli eğitim sorunları var.
Öğretmenler
Sınıf geçme sistemi
Sınavlar
Müfredat
Okullar
Din dersi
Anadilde eğitim
Yabancı dil
... ve daha bir çok şey. Fakat sonuç itibariyle değiştirilecek şey öncelikle MEB olmalı ve getirilecek sistemin devamlılığını sağlayacak bir sürekliliğin sağlanması.
Eğitimle alakalı yazılarım devam edecektir.
Sevgi ve saygılarımla...
Hacı Bekir ALTUNTEL