SÖYLEMİŞTİM, AMA
Bazıları bu yazımı okuyup, denize bir olta attın, bir tane balık yakaladın diye kendine payemi çıkartıyorsun diyebilir! Ama durum hiçte öyle değil. Ben söylemiştim gibi gurur ve kibir kokan söylemlerden hoşlanmam, ama sözümüzün ka'le alınmamasınada içerlenirim.
Haziran 2011 tarihinde yapılan Genel seçimler öncesinde kaleme aldığım ''Sayın Başbakan-08 Haziran 2011'' yazımda, ''... ama karanlık mahfillerde seçim sonrası için konuşulanları ve sizi al aşağı etmek isteyenlerin ne gibi planlar yaptığını da duyuyorum'' diye belirtmiştim.
Hükümetin ve bağlı olduğu parti teşkilatının, daha seçim öncesinden galibiyet sarhoşluğu yaşadığı ve Ustalık Dönemi... Büyük Usta... gibi hamasi nutukların atıldığı, rakiplerinin bile bu mağlubiyeti kabullendiği bir dönemde, biz bu yazıyı yazmış ve bugünlere dikkat çekmişsek, demek ki kafadan sallamamışız.
Çünkü bu tip organizasyonlar hep seçim öncesi yapılırdı. Tuzaklar hep seçim öncesi kurulurdu. Fakat bu sefer ki taktik farklıydı. Geniş bir istihbarat ağına sahip olanların, bizim duyduklarımızı duyamıyor olmalarını düşünmek bile istemem! O zaman etrafında ki yalaka takımının pompaladığı zafer şarkılarının rehaveti, Başbakanı ve Hükümetini bugünlere getirdi diye düşünürüm.
Oslo görüşmelerinin deşifre olmasıyla başlayıp, Yargı - MİT - Hükümet kapışmasıyla süren, Uludere olayı ile devam eden ve son karakol baskınlarıyla zirve yapan hadiseler zincirini eklediğimizde şu sonuca varırız.
''Eskiden ellerinde değişik enstirümantaller olanların, bugün ellerinde sadece örgüt kartının kaldığını anlayamayacak olmak ve toplumda örgüte taviz olarak algılanacak uslup ve söylemlerde bulunmak, terörle pazarlık yapılıyor algısını uyandırmak, silahlı mücadelede savunma da kalmak Gaflet ve Delalet ile izah edilebilir.''
Çünkü insanların en zayıf oldukları an, kendilerini en güçlü hissetikleri andır! İşte bu duyguyu Haziran seçimlerinde Başbakana, Hükümetine ve Teşkilatına tattırdırlar. Daha bir sene içinde sağlı sollu üst üste gelen aparkatları o günlerde ''Biz bunların olacağını biliyorduk ve bekliyoduk!'' diyecek bir tane kurmayı varsa, ben bir daha siyasi yazı yazmam. Bu kadar da iddialıyım.
Piyasalar sıkıntılı... Vatandaş şaşkın... Son pazarlıklar yapılacak... Tavizler kopartılmak istenecek... O yazımda belirttiğim bütün destek unsurları bugün Başbakanı terk etmiştir. Güçlü STK lar, Cemaatler, küçük esnaf sırtını dönmüştür. Son hamle Borsa başta olmak üzere sıcak paranın çekilmesiyle çıkarılacak bir Ekonomik krizdir.
Hani diyorum, Krizle getirilen Başbakan, Krizlemi gönderilmek isteniyor! Yaklaşan yerel ve genel seçimlerle birlikte, birde Cumhurbaşkanlığı seçimini de düşünürsek önümüzde ki 2 yıl çok çetin savaşlara sahne olacak ülkemiz. Karşı hamlenin çok vurgulu olması gerekiyor. Aksi taktirde bu yazıyla ilgili diğer yazımı yazmak için bir sene bile sizi bekletmeyeceğimden eminim.
Yaklaşan Ramazan Bayramın başta Üsküdarımız olmak üzere, Ülkemize ve Milletimize hayırlar getirmesini diler, Bayramınızı şimdiden Kutlarım.
Şenol ŞEN