''Memlekette bayramın tadı bir başka oluyor'' derler ya hani,''Gurbettede bayramın hüznü bir o kadar acı oluyor'' Vatanımızda bayram sevincinin doyasıya yaşandığı, milli birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının kabardığı milli ve dini bayramlarda, biz yurtdışında yaşayan gurbetçiler günlük yaşantımıza devam etmek durumundayız.
İmkanlar her ne kadar zor olsada yaşadığımız ülkede bayramları adına ve anlamına yakışır şekilde kutlamak gerekir. Nasıl ki Bayram, namaz kılınmadan başlamaz, kurban bayramıda et yemeden-yedirmeden olmaz. Nakit ve vakit olarak imkanı olanlar kurban kesip çoluk-çocuk, eş-dost, konu-komşu, akraba, her kim varsa ulaşabileceğimiz kurban etini birlikte yemeli yada dağıtıp paylaşmalıyız.
Kurban kesmek konusunda özellikle Avrupada yaşayanların işin kolayına kaçtıklarını düşünüyorum. Vakti ve imkanı olduğu halde yaşadığı yerde kurban kesmeyip, hayır kurumlarına para havale edenlerin yada elden başka ülkelere gönderenlerin sayısı bir hayli fazla. Avrupada yaşayan gurbetçiler olarak şunu unutmamalıyız;
Kurban Kesmek; havale yapılarak değil, Allah-ü Teala için hayvan kanı akıtılarak yapılan bir ibadettir.
Ayrıca kurban kesmek adet değil, ibadettir. Kurban olma şartları uyan hayvanı kesip sadece ihtiyac sahiplerine dağıtmak değil, aksine herkese dağıtıp paylaşmaktır. Bulunduğumuz toplumda bayramın manevi atmosferini yaşayıp, yaşatabilmektir aynı zamanda...
Yeni nesilllere kurban ibadetinin önemini ögretmek ve bilinçlendirmek icin vakit ve imkan olduğu taktirde yaşadığımız yerde kurban kesmek gerekir. Aksi taktirde gelecekte bizim çocuklarımız kurban ibadetinin sadece para havale edilerek yapıldığını zannedecekler.
''Efendim burada ihtiyaç sahibi yok, dağıtacak kimse bulamıyoruz.'' diyen arkadaşlara tavsiyem;
Sen kes kardeşim kurbanını, öncelikle ihtiyaç sahiplerini, daha sonra burada kesmeyip para havale edenlere ve hatta Avusturyalı tanıdıklarına ve komsularına dağıt. Onlarada anlat neden et getirdiğini. Anlasınlar kurban bayramının vahşilik olmadığını. Bilsinler bu bayramın cömertlik ve paylasmak olduğunu.... Böylece bayramı hep birlikte idrak etmiş olalım, herkese nasiplensin. Gurbette bayramının hüznünü coşkuya çevirelim, bayramı bayram gibi yaşayalım.
Diyeceksiniz ki; Peki Afrika'da, Asya'da, dünyanın daha bir çok köşesinde ve hatta kendi ülkemizde kursağından bir lokma et gecmeyen insanlar var, gerçek ihtiyaç sahibi olan o insanlar ne olacak? Bence çözümü gayet basit. Avusturya'da kurban kesmenin maliyeti ülkemize göre çok düşük. Aile olduğunu varsaydığımızda bir eve iki kurban düşüyor; birini burada kes diğerinide ihtiyacı olana yolla. Hem manen huzur bul hemde ruhen...
Herşeyden önce Ameller niyete göredir. İster kendimiz keselim, ister havale edelim, yeter ki niyetimiz temiz olsun. Mevlam herkesin gönlüne göre versin, ibadetlerimizi kabul eylesin.
Bu sene iki bayram sevincini ardısıra yaşıyoruz. Kurban'dan sonra Cumhuriyet bayramını kutlayacağız. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere silah arkadaşlarını ve şehitlerimizi minnet, rahmet ve saygıyla anıyoruz. Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun.