BEDDUA ETMEK, HİCRET ETMEKTEN DAHA KOLAYDIR!
Üniversitede öğrenciyken, saygı duyduğum, yaşça benden büyük ve biraz şakacı bir ağabeyimiz vardı. Bana ciddî bir şekilde bir şeyler sorardı ve ben de (onun şaka yaptığını anladığım hâlde) ciddî bir ifadeyle cevap verirdim. O da bana kahkahayla güler ve şaka yapmış olduğunu söylerdi. Bana bunu söylediği hâlde, benim yine de onun her sorusuna aynı ciddiyetle cevap verdiğimi görünce, bir gün, bana: ''Savaş, sana şaka yaptığımı anlamıyor musun?'' diye sordu. Ben de: ''Size büyük saygım var. Siz bana bir şey sorunca, sizi ciddiye almaktan başka bir tavrı kendime yakıştıramıyorum!'' diye cevap verdim. Bu cevabımın arkasından uzun bir sessizlik olmuştu. Hatırladığım kadarıyla, sonraları beni ''işletmeyi'' bıraktı!
Yine buna benzer bir olayı yıllar sonra, bir üniversitede okutman olarak çalışırken yaşadım. Aynı ofisi paylaştığımız hocalarımızdan birisinin, belki edebiyatın eleştiri kısmıyla ilgilendiği için, belki biraz da mizacından dolayı, kişileri ve bazen de insafsızca eleştirme alışkanlığı vardı. Sohbetlerimiz sırasında, beni ve fikirlerimi de maksadı aşan ifadelerle eleştirmeye başlamıştı. Elbette haklı eleştirileri de oluyordu. Fakat ben alttan aldıkça, bana muhalefet etmek onda bir alışkanlık hâline geldi. Bu durumun beni hakikaten rahatsız ettiği bir gün, karşısına geçtim ve dedim ki: ''Hocam, eleştirilerine ve bazen sert olan çıkışlarına karşı neden sessiz kaldığımın farkında mısın?'' O da bana: ''Neden?'' diye sordu. Ben de şu mealde bir cevap verdim: ''Sen, çok kıymetli olan ve benim yapamadığım bir şeyi yaptın; aileni ve memleketini arkada bırakıp, Orta Asya?ya, gurbete gittin ve orda uzunca bir süre kaldın. Ben, gurbette sadece bir tercüman-turist olarak, kısa sürelerle bulundum ve benim için her şey sadece, ilginç birer detaydı. Oralarda uzun süre kalmadım, o detayların zamanla ne denli bunaltıcı olabilecekleri gerçeğiyle yüzleşmedim. Ama sen oralarda öğretmenlik yaptın ve hizmet verdin. ''Gurbet'' denen paketin içinde neler olabileceğini de az-çok tahmin ediyorum. Bundan sonra da sana sesim çıkmayacak. Fakat sebebini bilmeni istedim''. Sonraları, bu hocamızla sohbetlerimizin daha derli-toplu bir hâle geldiğini hatırlıyorum.
Evet göç edenlere ve özellikle dünyanın değişik yerlerine kendilerine hayat olmuş inanç ve düşünceleri anlatmak için hicret edenlere karşı özel bir saygım vardır. Onlar, uzak ülkelere uzaktan bakıp: ''Vay be! Şu sefalete bak!'' veya ''Falanca ülke kahrolsun'' diyen kişiler değillerdir. Oralara katkıda bulunmak, o beldelerin hayır adına dönüşmelerinde emek sahibi olmak için çile ve sıkıntıyı göze almış kişilerdir.
Bir köyün berberi varmış ve dalgın birisiymiş. Yolda bazen birisini durdurur ve ona: ''Senin saç tıraşın neden böyle kötü yahu? Bir gün gel de düzelteyim'' dermiş. Bunu söylediği kişiler ona gülümserlermiş. Çünkü zaten köyün tek bir berberi varmış ve aslında o saçı da traş etmiş olan kişi, oymuş! Bazı insanları bu berbere benzetirim. İnanç sistemlerinde ''hicret'' ve Hizmet'' gibi kavramlar varken, yani aslında dünyanın herhangi bir yerindeki problemlerden bir bakıma, onlar da sorumlularken, yine onlar, bu problemleri ayıplayarak, kendilerinin daha iyi olduğunu hissetmeye çalışırlar. Hâlbuki oralara hicret edebilirler veya bunu yapamazlarda bile, bu konularda çalışanlara destek olabilirler!
Ama bir şeylere beddua etmek veya bir şeyleri kötülemek, onları daha iyi bir hâle getirmek için hicret etmekten veya bunu yapanlara destek olmaktan daha kolay, öyle değil mi?
İngilizce Öğretmeni-Eğitim Danışmanı
&
İletişim ve Yazarlık Koçu
Duyuru: ''Yeniden Genç Olsaydım, Neleri Farklı Yapardım?'' veya ''Latif-Ergonomik ve Sohbeti Çekici Bir İnsan Olmak'' adlı seminerlerimle ilgili olarak beni davet etmek istediğiniz takdirde, talebinizi aşağıda verilmiş olan her iki email adresine birden göndermenizi tavsiye ediyorum.
[email protected] ve [email protected]
Daha sonra gerekli bilgiler size ulaştırılacaktır.
-------------
Not: ''Hayatı Iskalama Lüksün Yok!'' adlı kitabımın ikinci ve özel baskısı Neden Kitap Yayınevi tarafından yapılmıştır. Değerli Okurlarımıza duyurulur.