DEPREM YIKMADAN ÖNCE RİSKLİ BİNALAR DÖNÜŞMELİ
Son bir kaç ay içerisinde Çanakkale ve Marmara denizi merkezli hafif orta şiddetinde diyebileceğimiz iki deprem oldu. Bu depremlerden İstanbul düşük şiddette de olsa etkilendi.
Ülkemiz genelinde olduğu gibi İstanbul'da da çok ciddi deprem riski var. İlçemizde 1.'nci derece şiddetli deprem bölgesi ve 30, 40 yıllık, 50 yıllık çok eski yaşlı riskli binalar bir hayli çoğunlukta. Bu binalar, yapıldığı yıllarda deprem yönetmeliğine göre yapılmamışlar. Projelerini bulabildiklerimizi inceliyoruz. Binalarda incelemeler yapıyoruz. Projelerinin tasarımı, deprem kurallarına uygun değil. Temelleri çok çok zayıf. Demirleri paslanmış erimiş incelmiş ( korozyona uğramış ). Binalar aradan geçen yıllar içerisinde yaşlanmışlar, küçük depremlerden vb. harici olumsuz etkilerden etkilenmişler, yorgun düşmüşler. Binaların yapıldığı yıllardaki yapımı, işçiliği ve yapımında kullanılan malzemeler çok kötü, özellikle demirin ve betonun mukavemetleri çok zayıf. Eski binalara, yeni en son deprem yönetmeliğine göre performans analizi yaptırdığımızda binalar göçüyor, can güvenliği yetersizdir sonuçları çıkıyor. Yani eski yaşlı binalarımızın genelinde çok ciddi deprem riski olduğu gözüküyor. Türkiye'mizde İstanbul'umuzda İlçemizde eski yaşlı binaların geneli böyle güvensiz yapılar ve şiddetli bir depremde yıkılma riskleri çok yüksek. Sonuçta deprem öldürmüyor, güvensiz zayıf çürük binalar yıkılıyor öldürüyor. Böylesine riskli bir ülkede, ilde ve ilçede deprem, binaları yıkmadan önce acilen ciddiye alınmalı ve tedbir alınmalıdır. Çünkü depremin ne zaman geleceği ne zaman yıkacağı bilinmiyor. Dünyada bu konuda bizim kadar cesaretli bir millet yoktur herhalde. Depremler oluyor, yüzlerce binlerce binalar yıkılıyor. Binlerce, on binlerce insan ölüyor, yaralanıyor, sakat kalıyor, çok büyük can ve mal kayıpları oluyor, ekonomi sarsılıyor. Bizim çok büyük bir deprem riskimiz var. Adeta canlı tabutlarda oturuyoruz. İstemeyiz ama yakınımızda şiddetli bir deprem olacak olsa pek çoğumuz depremden olumsuz etkileniriz. Böylesi bir risk ülkemizde %50 / %50. Aslında % 1 risk olsa dahi rahatsız olmalıyız acil tedbir almalıyız. Defalarca deprem oluyor, canlar mallar kaybediliyor.
Devlet Van depreminden sonra bu konuyu ülke genelinde ciddiye aldı. Halk arasında ''Kentsel Dönüşüm Yasası'' denilen ''6306 Sayılı Afet Riskli Alanların Dönüştürülmesi Yasasını'' çıkardı. Bu yasa çerçevesinde eski, yaşlı, riskli binaların dönüşümü için gereken her türlü desteği vermeye çalışıyor ve veriyor. Tedbir alma sırası vatandaşta. Vatandaş duyarlılık gösterip eski yaşlı riskli binasını yeniletebilir, dönüştürebilir. Çocuklarını, sevdiklerini, canını malını deprem riskinden kurtarabilir. Dönüşüm prosedüründe Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Türkiye genelinde yetkili lisanslı Anadolu Kentsel Dönüşüm firması olarak dönüşüme karar veren herkese yardımcı oluyoruz. Dönüşümün şiddetli bir deprem gelmeden önce gerçekleşmesi risksiz yeni binalara kavuşması için teknik çalışmalarımızın yanı sıra riskli bina sahiplerinin devlet desteğinden faydalanmalarına da yardımcı oluyoruz. Hatta malikler ile müteahhitleri de buluşturuyoruz. Yeter ki eski, yaşlı, riskli bina sahipleri riskli binasından kurtulmaya karar versinler biz her konuda yanlarındayız. Lisanslı kuruluşa başvuru için bir kat maliki müracaatı yeterli. Yıkım kararı için ise 2/3 üçte iki çoğunluk aranıyor. 6306 sayılı yasa kapsamında konut başı 100 bin liraya kadar düşük faizli, faizine devlet katkısı olan 10 yıl vadeli krediler, kira yardımları, ruhsat harç ve kdv muafiyetleri gibi avantajlar sunuluyor. Kentsel dönüşüm giderek artan sayıda kabul görmeye başladı. Dönüşüm başladı, inşallah bir daha deprem acısı yaşanmadan dönüşüm süreci tamamlanır.