NEVRUZ
Karayılan T.C. Devlet'ini yönetir oldu...
Apo zaten uzun zamandır T.C.' yi idare ediyor gibi gösteriliyor...
Reha Muhtarı'ın biz zamanlar Show tv haberlerini sunarken -her akşam haberlerin bitiminde söylediği- ''Türkiye denilen, her nerede ve nasıl yaşatılıyorsa'' misali T.C. Devleti varsa...
Bak hele bak hele T.C. Devleti'nin muhataplarına... Muhataplar ne kadar da çok güçlülermiş, amma da çok Herkül'ümüz varmış.
Şivan Perver bile Herkül ile buluşup görüşmek istiyormuş ama bir bakıyorsun Fethullah Gülen Herkül, bir bakıyorsun Apo Herkül' den de herkül...
Baksanıza Karayılan bile accayip Herkülmüş... Hiç birisi T.C.'ye kafa tutmakta mangalda kül bırakmayan Herküllermiş...
Kandil öyle çok güçlüymüş ki : T.C.'nin devlet memurlarını askerini subayını kaçırıp bir de Irak'ta hani Kuzey Irak Kürdistan'da bunları saklayıp, gizleyip dilediği zaman iade edebiliyormuş... Peki T.C.'ye göre, Irak'ın kuzeyinde kendi memurlarının kaçırılarak gizlenmesine nasıl göz yumuyormuş; bu ülkeye savaş ilanını gerektirmez mi ?
T.C. bütün güçleriyle Kuzey Irak'a girip memurlarını kurtaramıyor muymuş onları kaçıranları bulup yakalayamıyor muymuş....?
Hani Apo'yu Afrika'da bulup yakalamışlardı ya bunlar... Kaçırılan bu T.C. memurları bir seneden fazla nasıl olmuş da Kuzey Irak'ta Erbil'de bulunamıyorlarmış...
Kısıklı'da görüşmeler yapan Fidan ve ekibi nasıl olmuş da bulamamış kaçırılan T.C. memurlarını ?
Sonra da bir sürü saçma sapan oyunlar; yok efendim BDP heyeti İmralı'ya gitmiş de İmralı devlet başkanı Apo bunlara mektup vermiş de, BDP'li Alman İstihbaratı elemanları bianet BDP'lileri Kandil'e gitmiş de bu mektubu karayılan vermiş de, Sinyör Apo PKK'nın elindeki esir T.C. memurlarını tiz bırakın diye emir vermiş de, Karayılan da bırakın KCK'-lıları verelim T.C.'kalıları demiş de ve T.C.' ye acıyıp verivermişler... Erbil'de esirleri de şeyini şey ettiğiminin şeyi de bayram etmişler de. İşte Murat Karayılan gücü... Herkül de kendini güçlü mü sanıyormuş kendini Ourbus Karayılan yanında. Şivan Perver gitsin Karayılan ile görüşsün o daha da herkül.
Exeter Üniversitesinde senaryoları tamamlanan Kürt kartı ve Kürtler üzerinden yürütülen proje artık herkesi hiçe sayarak ve hatta herkesi rezil rüsva edecek şekilde açık açık oynanıyor ve hala birileri buna Çözüm Süreci diyor...
Görmüyorlar ki kendileri çözüm çözüm çözülmeye devam ederlerken, çözülenler yılanın çemberinin içine alınıyor.
Hey yavrum hey, şunlara bakın şunlara ne de büyük aktörmüş bunlar meğer de kimselerin haberi yokmuş...
Exeter Üniversitesi icat ettiği Kürt sorununu, Dinler arası diyalog, medeniyetler arası ittifak, Gülen Hareketi, PKK sorunu, Yeni Anayasa, Demokratik özgürlükler, Federasyon, Eyalet ve Başkanlık sistemi, Çözüm süreci enstantaneleriyle işleri bu günlere götürdü.
En güzel çözüm çözümsüzlük ve çözülen tek şey köleleri çok kolay sömürüp koyun sürüleri gibi yönetebilmek. Göya hani demişti ya Şair ''Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım'' zahir zaten dört bir yanından zincirlere vurulup bağlandığı içinmiş feryadı, ama gizlemek bu günlere kadarmış... Şimdi açık açık zincirli köle muamelesi yapılıyor da köleler de hala acaba kölelik kaç para yapar peşindeler.
Siz piramit mi yapıyorsunuz ki size para versinler, artık sarmısağı bile parasını verirseniz bulursunuz. Hani ne diyor GSM mesajında adınıza devlete ödenecek 1.35 TL sizden tahsil edilmiştir. Sanki kontür satarlarken içinde devlete ödenen kırk çeşit vergi yokmuş gibi...
Nasıl olsa Devlet bütün GSM operatörlerinin tek patronunun devleti ye kaç adet abone var çarpı 1.35 TL bir saniye de kaç milyon TL cebe.
Acaba Çözüm süreci kahramanları bu saniyelik soygunu durduracak bir çözümleme yapabilirler mi ?
Güçleri yeter mi? İstanbul'da yollar İspark'ın işgali altında ve Trafik Vakfı İçişleri Bakanlığı genelgesine rağmen artı bir rantı çekiyor yollardan habire çekiyor.
Kimmiş güçlü, Parayı basan kimse... Herkes paraya çalıştığına göre sahte kahramanlıklara gerek yok...
Herkes parayı basan patronların işçisi ve kölesi... Parayı basmaya gücü olmayanların mevkii ve makamla, kahramanlıklarla elde edeceği bir gücü olamaz.
Bütün ülkelerdeki merkez bankaları özerktir ve Para ve Gücün patronlarının en çok sattıkları malları olan Para'yı basmak için kullanırlar ve bunları da sanki Devletlerin Merkez Bankalarıymış gibi gizlerler.
T.C. Merkez Bankası neden bastırdığı kağıt paraların üzerine devletin aidiyetini ifade edecek olan ''Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'' diyemez de ''Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası''der... İşte burada kii bu paranın kime ait olduğu ile alakalıdır.
T.C. Devleti diye bir yapıyı artık kimse kaale almıyor, çözüm süreci ve Kürt sorunu oyunlarıyla bu açıkça ortaya döküldü.
''Kandil ve Avrupa'nın Öcalan'a cevapları bize ulaştı'' diyen Demirtaş'ı da haber yapmak Haber7'ye düşer.
Ne de olsa hepsi kırk kişi hepsi de birbirlerini bilirler. Bak Şivan Perver Hocaefendi ile oturup sohbet etmek istiyormuş, Türkiye'de olmalıymış, Davutoğlu'da ''Birleşemezsek lime lime ederler'' demiş.
A Davutoğlu daha ne kadar lime lime olacağız. Apo, Hocaefendi, Perver, Karayılan birleşiyorlar işte.
KCK davaları zaten örgütü parlatıp yüceltmek ve ne kadar da güçlü olduklarını göstermek için tezgahlanmamış mıydı? Şimdi de Karayılan şart koşmuşmuş, KCK davaları dursun diye.
Kısıklıda da Fidanlar çiçek açmış... Nevruz içinde Apo en bi esaslı duyuru yapacakmış. Kışanak konuşurken, Apo konuşurken, Demirtaş konuşurken, Karayılan Konuşurken, Perver konuşurken artık sadece onlar konuşur ve onların söyledikleri dinlenirken, diğerleri boş yere niye konuşmaya devam ediyorlar ki.