Gündem Oluşturmak
Gündem Olmak
Başbakanımız alkol yasaklarıyla ilgili konuşurken çok ilginç bir laf etti.
''Başbakan olarak gündem oluşturamayacaksam burada işim ne'' türünden bir laf.
Başbakan demek aynı zamanda icranın başı demek, Bu millet için icraatların en önemlisi bu milleti meşgul edecek gündemleri oluşturmak mı, yoksa bu milletin büyük çoğunluğunun sorunlarını, problemlerini çözerek yine aynı konuşmasında değindiği önce insan ve insanımızın hem beden hem akıl sağlığını düzeltecek icraatlar mı ?
İcranın başının görevi, Başbakanın görevi nasıl oluyor da gündem oluşturmak olabiliyor. Türkiye?de ve Dünya?da gündemi para ve güç patronlarıyla onların emrindeki medya oluşturur ki, onlar oluşturdukları gündemlerle toplumları meşgul ederlerken sömürü düzenlerini yürütürler ve bu gündemleri de yönettikleri yöneticilerin eliyle ortaya sürerler...
Mesela Başbakanımız çayını yok pahasına satamayan çaycının, fındıkçının, zeytincinin sorunları ve problemleri üzerinden asla gündemi oluşturamaz ve asla emeklilerden muayene ve ilaç kesintilerinin kaldırılmasını ve emekli maaşlarının artırılması gerektiğini gündeme taşıyamaz...
Bunlar Başbakanın görevi değil midir ?
Eğer başbakanın görevi gündemi oluşturmaksa birileri de yarın Başbakanı gündem yaparlar tıpkı gezi parkı düzeneğinde olduğu gibi...
Efendim akşam şu saatten sabah bu saate kadar alkol satışı yasak olacakmış ve 18 yaş altındakiler sigara satışının önüne geçilecek düzenlemeler yapılacakmış... Acaba Başbakanımız bilmiyor mu zaten işyerlerinde ''burada 18 yaşından küçüklere sigara satılmamaktadır'' yazısı çok uzun süredir asılı bulunmaktadır, tıpkı bira reklamının da Başbakanımıza yaptırıldığı gibi... Zaten alkollü içecek reklamlarının yapılması yasak değil miydi ?
Bu yasağa rağmen başta Carrefour alanları ve bir çok AVM?lerde bilboardlarda tam da açık açık bira reklamları meydan okurcasına afişe edilmişken kimse bunlara müdahale edemezken bir de bira aleyhtarı konuşmalarla bira içmeyenlere bile başbakana tepki oluşturup bira içicisi yaptılar...
Başbakan bira reklamları yaparak ve o afişlere işlerlik kazandırmak için bira gündemi oluşturdu.
Gezi parkı Taksim olayları, bu sefer durum ciddi...!
Bir ağabeyim son genel seçimler öncesi; bu seçimlerde birileri Başbakanın kalemini kırabilir eğer seçimlerden CHP+MHP koalisyonu olacak şekilde bir sonuç çıkar da AKP muhalefette kalırsa o zaman verdiği söz üzeri Başbakan AKP'den ayrılır ve kenara çekilir ve Başbakanla uzun vadede devam etmek isteyen Uluslararası Para ve Güç patronları bu arada Anayasayı CHP+MHP koalisyonuna yaptırıp yeni anayasaya göre başkanlık veya yarı başkanlık sistemine geçilir ve yeni sistemde de bu sefer Başbakan, Başkan adayı olarak tekrar geri döner ve bu şekilde Başkan yapılarak 10-20 sene daha kendisiyle devam edilir. Ancak seçimlerden AKP tek başına ve çok daha güçlü şekilde çıkartılırsa bu Başbakan Erdoğan?ın Başkanlığını önünün açılmayacağı anlamını taşır ki bu uzun vade de Recep Tayyip Erdoğan ile devam edilmeyeceğinin işareti olur.
Seçimlerden sonraki süreç Başbakanın hep dış meselelerle ve bir de PKK eş başkanlığı gibi çözüm süreci oyunlarıyla meşgul edildiğini gösteriyor ki ve Anayasa değişikliği de yapılamadığına göre, Taksim gezi parkı planlı organizasyonlarıyla Başbakanın akıbeti ile ilgili düğmeye basılmış gibi görülüyor.
Önümüz de yeni seçim süreci varken şimdi durup dururken Başbakan niçin gezi parkında ağaçların sökülmesini ve buraya illa ki bir inşaat yapılması işini başına bela etsin... Olay dönüp dolaşıp tek başına Başbakana mal edilecek bir skandala dönüştürülüyor.
Boyner hanım hem atlıyor biz yokuz yeni AVM'de diye. CHP ve organize bindirilmiş kıtalar çanak tutturulurken, bu çanağa hızla emniyet kuvvetleri ulusal ve uluslararası medya daldırılıp skandal üstüme skandal ve olay genişledikçe genişliyor.
Başbakanın akıbeti için birileri Taksim Gezi parkında düğmeye basmış. Olayı her iki taraf da çok mükemmel gerdiler ve ihale de Başbakana çıkacak gibi...
İstanbul derken Ankara yarın belki İzmir, Antalya v.s, v.s, v.s
Ne o sanki buraya yapılacak inşaat ve gezi parkındaki ağaçların sökülmesi bu kadar mı önemli...
İnşaatı erteler, ağaçları da sökmezsiniz olur biter... Protesto için toplananlara da hiç müdahale etmezsiniz, vazgeçtik deyip, protestoculara da istediğiniz kadar gezi parkında yapabilirsiniz deyip olayı erteleyip krize dönüştürmezsiniz. Daha sonra bir şekilde istiyorsanız bu işi yine halledersiniz. Olay gezi parkında ağaçların sökülmesi falan değil, bunu Başbakan ve Akilli danışmanları görememiş mi?
ABD gezisi sonrası Gökten Gezi Parkı indi de yer böyle mi kabul etti...
Kılıçdaroğlu'nu Avrupalı başkan ne güzel gündeme taşıyıp reklamını yaptı ve bir şeyler değişmeye başladı.
Esad gitsin, Esad gitsin derken Esad gidene kadar kimlerin gideceği şimdilik belli değil ama Gezi pakındaki olay senaryoları çok daha farklı gelişmeleri işaret ediyor.
Başbakan yarın oluşturacağı gündemi kendi oluşturabilir mi? İnsiyatifi kendinde olan bir gündemi toplumun önüne koyabilir mi?
Taksim Gezi Parkı; tuzağın da tam da sırası...
Ama mümkün mü?