Sitemizin sahibi olan Ali Süzen kardeşimin bir vesile ile yaşadığı Avusturya’dan İstanbul’a gelmesi ile sanal olmayan bir görüşme gerçekleştirdik. Kısa bir süreliğine de olsa, bulunduğu zaman içerisinde bayağı aktif görüşmeleri oldu. Bunlardan birisini de, CHP Üsküdar ilçe yöneticisi olan bir beyefendi ile gerçekleştirdi. Konuya girmeden hemen belirtmek isterim ki, sitemizin bağımsız ve tarafsız ilkeleri doğrultusunda, kendilerinin sesi olacak, bizlere ve sizlere doğrudan haberleri bilgileri yansıtacak bir yazar talebimiz oldu. Şuana kadar kendilerinden her hangi bir cevap almış değiliz.
Hâl böyle olunca şimdilik CHP’yi yazma görevi bize düşüyor. Seçimlerin yapılmasına çok az bir zaman kalmasına rağmen, İstanbul ve ilçelerinin adaylarının yönetim tarafından açıklanmaması eleştirilere neden oluyor! İstanbul için Milletvekili olan Kemal Kılıçdaroğlu ile İl Başkanı Gürsel Tekin bey’in ismi ön plana çıkıyor. Kendi adıma şunu söyleyebilirim.
Şu yaşıma kadar adı şaibeli işlerle anılmayan, projeler üreten ve de adını arama ihtiyacı duymayacak kadar kamuoyunun önünde olan bir başkan olarak Gürsel bey’i gördüm.
Deniz bey’e de ilhâm olan ve kamuoyunda ses getiren Çarşaf açılımının mucidi de kendisidir.
Günümüzün büyük bir bölümünü haber sitelerinin başında geçirdiğimiz için, taraflı tarafsız insanların Gürsel beyle ilgili olumlu yorumlarına şahit oluyorum. İstanbul gibi bir şehirde İl başkanlığı yapmak benim gözümde Bakanlıkla eş değer bir makamdır. AKP’de Mehmet Müezzinoğlu bu görevi çok iyi yaparken, inanın şuan ki İl başkanını tanıyan bilen varsa beri gelsin! Gerek ekonomik gerek siyasal gündem hararetli bir şekilde tartışılırken, bu makamda oturan şahsın kamuoyuna yönelik bir açıklamasını veya risk alıp şahsi fikrini bile duymadım.
İşte bu bağlamda Gürsel bey, kendi cephesinden gelebilecek tepkileri bile göze alarak bizlere bir açılım sundu. Bence en önemli açıklaması da “ İstanbul’u alamazsam,siyaseti bırakırım!” oldu. Siyaset, iddia işidir. Siyaset, risk almaktır. Siyaset, yeri geldiğinde bedel ödemektir. Kimileri şimdi çıkıp, takiyye yapıyorlar! Seçim yatırımı! gibi yorumlar yazmasın.
Bizler niyet okuyucular değiliz. Beyana ve icraata bakarız.%20 kemik oyla iktidar olamayacaklarını belki onlarda anlamış ve Demokrasinin gereği olan bütün toplumu kucaklama ihtiyacını hissetmiş olabilirler.
Üsküdar’a gelirsek. Sema Barlın ve Basri Bayar isimleri ön planda... Aldığımız sağlam duyumlar, Sema hanımın olacağı yönünde. Ancak,sitemize yorum yazan bir çok CHP'li okur ve teşkilât mensubu kendisine başta Üsküdarlı olmaması münasebetiyle karşı çıkıyor ve ısrarla Basri bey’i istiyorlar. Hele Ekşi soyadlı bir adayın olması, ikinci bir müftü skandalının yaşanmasına sebep olacağından, “muhafazakâr ve Karadeniz ağırlıklı ilçemizde iş yapar” diye düşünenlerin aksine, en sert tepkiyi görüyor.
Tabi ki önemli olan bizim ne düşündüğümüzden ziyade, genel merkezin ne düşündüğüdür. CHP gibi eskinin alışkanlıklarını bırakamayan bir partimizde, çok sesliliğin, arzu istek ve taleplerin bir önemi yoktur. İhtiyarlar konseyi ne ferman buyurursa o olur! Niyet okuma gibi algılanmazsa, muhafazakâr bir seçmen olarak benim düşüncem, İstanbul’a ve Üsküdar’a alınacak gözle bakmıyorlar. Son olarak, DSP adayı sanatçı Levent Kırca’yı, CHP nin hafife almamasını dilerim. Yaptığı ilk toplantıda ki, ilk izlenimler CHP yi zorlayacak gibi görünüyor. Valla CHP’li arkadaşlar kusura bakmasın sürçü lisan ettikse affola!
Benim penceremden durum böyle gözüküyor. En iyisi mi siz bize en kısa zamanda yazar bir arkadaş gönderin…