RASİM OZAN, ZENGİN SEVER !
1881 yılında da üstümüze bir Güneş gibi doğan Atamız gibi, O da tam yüz yıl sonra 1981 de İzmir'de doğdu. Biri vatanı işgal edenlerden yurdu kurtarmayı kendisine görev biçti. O da ülkeyi kurtarmayı kendisine görev biçti. Birisi Yeni Türkiye'yi kurmanın mücadelesini verdi. O da Yeninin, Yenisini kurmak için mücadele veriyor. Bizler onu ''Taraf '' gazetesinde ki yazılarından ve TV ekranlarında hiçte alışık olmadığımız tarzda ki tartışma programlarında, insanı irrite eden ses tonuyla tanıdık. O medyamızın Yeni fenomeni, evimizin vazgeçilmezi, Yeni Türkiye'nin Yeni sesi. O bir Rasim Ozan Kütahyalı.
Biz, daha O 20 yaşındayken, yazılarımızda, Ülkede başlayacak olan değişimlerden bahsediyorduk. Dokunulmazlara dokunulup, her alanda Yeni isimlerle yola devam edileceğinden dem vuruyorduk. Ve bu operasyona ''Bağırsak Temizleme Operasyonu!'' adını veriyorduk. 1933 te Atatürk'ün pasifize edilip, gayri milli kuvvetlerin eline geçen ülkenin, 99 da tekrar milli kuvvetlerin başlattığı operasyonla geri alınmasından sonra, her alanda Yeni isimleri bekliyorduk, lakin medya ayağında Rasim Ozan gibi birisini hiçte beklemiyorduk! Ne diyelim! Operasyon kazasıdır, kaderimizse çekeriz diyelim.
Bu yazıyı bir polemik başlatmak veya hal ve tavırlarından hoşlaşmadığım birisine vurmak için kaleme almıyorum. Sadece, Testi kırılmadan bir ikaz için kaleme alıyorum. Daha önce Devletin görev verdiği birçok ismin, bu görevin ağırlı altında kalarak, kendisine verilen gücü, hizmet için değil de, kendisi için kullanmasına defaatle şahit olduk. Çizilen sınırların dışına çıkışını izledik. Kerametin kendinden menkul olduğunun zannedişine şahit olduk.
Rasim Ozan benim gözümde artık zengin sever birisidir. Deşifre olmuştur. Verilen görevi ve gücü yanlış kullanmaktadır. Geçtiğimiz yıl yapılan Türkçe Olimpiyatları öncesi Sayın Başbakana bir yazısında, F. Gülen'i ülkeye davetini tavsiye etmesini ve bu tavsiyenin Sayın Başbakanın konuşmasında dile getirmesini, ''Hükümet ve Cemaat arasında ki gerginliği gidermek ve birleştirici bir rol üstlenmek!'' için yaptığını zannettik. Oysaki gerçek daha sonra gün yüzüne çıktı. Cüneyt Zapsu'ya ait olan A101 firmasının, Cemaat mensuplarına satışında aracı rol üstlenmesi medyamızda yer aldı.
O zaman pek inandırıcı gelmedi bana. Ama Galatasaray da yaşanan son gelişmelerde ki tavrı benim onun hakkında ki görüşümün değişmesine sebep oldu. Ünal Aysal ve Fatih Terim arasında yaşanan kavgada Yeni Türkiye adına Aysal dan yana tavır aldığını beyan ediyordu. Terim, Eski Türkiye nin ürünüydü. Yazılarında ve yorumlarında bu tezi işliyordu. Lakin bilip te gizlediği bir şey vardı. Yeni Türkiye nin ürünü diye pazarladığı Aysal, dibine kadar Eski Türkiye nin bir numarası ve Mekteb-i Sultani içinde ki Derinlerin başı olan ailenin ürünüydü! Bu konuya Star Gazetesinde, Cemil Ertem ''İşte Fatih Terim meselesinin ekonomi- politiği. 26-09-2013'' başlıklı yazısında etraflıca değinmiş. Okumanızı tavsiye ederim.
Bu karmaşıklığı anlayamayanlar, anlamak istemeyenler çıkarsa, Rasim Ozan için benim gibi düşünsün. O ARTIK ZENGİN SEVERDİR! İlgililere duyurulur...
