Dünya Fani, Ama Kısa Bir Süre De Olsa Burdayız
Sonsuza kıyasla çok kısa bir süre için bu dünyadayız. Fakat, dünyanın fani olduğu gerçeğinin sıklıkla vurgulandığı İslam kaynaklarında herhangi bir konuda yer alan emir, tavsiye ve çözüm önerilerinin sayılarına ve çeşitliliğine bakınca, bu fani dünyanın aslında ne kadar da önemli olduğunu daha iyi anlayabiliriz.
Bunları söylememin sebebi ise ''Skorcu Dindarlardır.'' Gördükleri insanları hemen İslam dinine dâhil edip, onların da ve aslında daha önemlisi kendilerinin ahiret hayatlarını sağlama alma çabalarıdır. Bu türden kişiler, kimin ne kadar kişiyi ''Müslüman ettiğini'' hesaplayıp-duran ve sonunda birkaç kişi Müslüman olmuyorsa, yapılan hiçbir hayırlı işi ''hayırlı işten saymayan'' kişilerdir.
Onlara göre, sonunda bir kaçı Müslüman olmuyorsa, iftara başka dinden insanları davet etmek boş iştir.
Sonunda birkaç kişi Müslüman olmuyorsa, ''Türkçe Olimpiyatları'' düzenlemek abesle iştigaldir!
Sonunda birkaç kişi Müslüman olmuyorsa, Dinler Arası diyalog boşadır!
Bu insanlar, sonunda birkaç kişinin Müslüman olmadığı herhangi bir etkinlik için, kıymetli zamanlarını ve paralarını harcamak istemezler.
İnsanlara nefes aldıracak, onları bir araya getirecek, dostane bir hava içinde sohbet etmelerini ve birbirlerini tanımalarını sağlayacak ve fakat sonunda birkaç kişinin Müslüman olmadığı etkinlikler onlara göre değildir.
Ne kadar yanlış bir düşünce!
Kaldı ki, konu, bizimle tanışan insanların er ya da geç Müslüman olmaları da değildir!
Dünya fani, ama kısa bir süre için de olsa buradayız. Bu fani dünyada yaşayan sizde, rahatlık-konfor demiyorum, huzur varsa, insanlar sizin nasıl böyle olduğunuzu zaten merak ederler ve illa size soruları olur. Etrafınıza bakın, sadece tatlı diliyle değil, ruhu, hâl ve hareketleriyle size huzur veren insanları bir sayın. Can-ı gönülden isterim ki bu sayı yüksek olsun!
Mükemmel olmaktan söz etmiyorum, kurtarıcı edasından uzak, samimî, mahcup ve nazik olmaktan söz ediyorum.
İslamın insana, önce bu fani dünyada cennet esintileri yaşattığını sizin vesilenizle görmeyen ve hissetmeyen birisi, ahiret gibi sonsuz bir süreç için, size güvenip de ardınıza düşmez!
Ya siz esintilerini bu dünyada görmediğiniz bir cennetin peşine düşer miydiniz?
AFFINIZA SIĞININARAK: VEDA
Derslerim, seminerlerim, tercümelerim vs derken, birçok işe yetişemeyeceğimin farkına vardım. İnsan sevdiği işe vakit bulur elbet, fakat aciliyeti olan çalışmalarım ne yazık ki benim için tatsız olan bir karar almama sebep oldu.
Bir süre ve mecburen yazı yazmaya ara verip, yukarda adı geçen çalışmalarımla ilgileneceğim. Benim için anlamlı olan ve uzun süredir devam eden birlikteliğimiz için, başta gazetemizin imtiyaz sahibi ve editörü Ziya Beye ve ilginiz için de siz okurlarımıza teşekkür ediyorum.
Gazetemizin mensuplarına ve okurlarımıza güzel ve başarı dolu günler diliyorum.
İngilizce Öğretmeni-Eğitim Danışmanı
İletişim ve Yazarlık Koçu
Bu yazıma eşlik eden melodi: ''Ave Maria'' Schubert
Bu yazıyla ilgili kitap önerim: ''Şeker Portakalı'' Jose Mauro De Vasconcelos
Bu yazıyla ilgili film önerim: ''Sefiller'' (Les Misérables (1998))