ALTIN VURUŞ!
Ortalık toz duman bulutu içinde. At izi, it izine karışmış vaziyette. Elli yılda bir nasip olacak büyük bahisli satranç oyununda, oyuncuların hamle üzerine hamlelerini hep birlikte izliyoruz. Dünün müttefikleri, bugünün düşmanları! Dünün düşmanları, bugünün müttefikleri! Herkese nasip olmayan bu oyunda, toz duman bulutundan biraz dışarı çıkıp geriye gidelim isterseniz. Bugünü ve yarını anlamak için faydalı olur.
Hükümet kanadının, Devlet içinde ki ''Paralel Devlet'' olarak bahsettiği yapı, tamda yerel seçimler öncesi, ''Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu!'' adını verdiklerini hamleleriyle, hükümete bir darbe indirdi. Hükümetin buna karşı hamlesi, Emniyet teşkilatında yukarıdan, aşağıya budama oldu. Ama darbe o kadar etkili oldu ki, Üç bakan ve birkaç milletvekilinin istifası ve bazılarının bu istifaları sunarken,''vurarak çekilmeleri'' Hükümet kanadında şok etkisi yaratırken, hemen akabinde 2. Operasyon hamlesi şaşkınlığı iyice arttırdı!
Bu son hamle bazıları tarafından bitirici vuruş olarak görüldü. Çünkü 40 kişilik göz altı listesinde, Başbakanın oğlu Bilal Erdoğan'ın adıyla birlikte, Başbakana yakın iş adamları ve çalışma arkadaşları vardı. Zaten Başbakan da Hafta sonu gezilerinde yaptığı mitinglerde asıl hedefin kendisi olduğunu dile getirdi.
Kısa bir izahtan sonra 2011'e bir dönelim isterseniz. Genel seçimlerde aday belirleme çalışmaları yapılırken, Abdullah Gül'e yakın olan isimler yeniden aday gösterilmediği gibi, tavsiye edilen isimlerde listelerde yer almadı. Örneğin, Murat Mercan isminde bir bakanımız vardı. İç siyasetle işi olmayan, görevi AB ile ilişkiler olan ve bu konuda uzman bu şahıs yeniden aday yapılmadı! Ama Belediye yıllarında şoförlük yapan şahıs Milletvekili yapıldı! İstanbul İl başkanlığı engellenen Metin Külünk'te vekil yapılanlar arasındaydı. Bana göre RP, Fazilet ve AKP'nin ilk dönemlerinde vekil yapılması gereken ve bunu hak eden 40 yıllık dost İsmet Uçma da kervana yeni katılanlar arasındaydı!
Bunun amacıydı şuydu. Yeni Anayasayı ve Cumhurbaşkanını seçecek olan yeni ekip, Sıtkı sadakat ile görev yapacak insanlardan oluşmalıydı. Ve bu ekibin ilk icraatlarından birisi, Cumhurbaşkanlığı'nın görev süresi ve buna ilaveten seçilenin, bir daha seçilmemesi talebi oldu! Anayasa Mahkemesi son sözü söyledi. AKP'nin isteği olan, 5 yıl ve ikinci kez seçimlere girmeme isteği, CHP'nin açtığı dava neticesinde ''7 yıl ve Tekrar seçimlere girebilir'' hükmüyle bozuldu.
2. operasyon da Bilal Erdoğan'ın gözaltına alındığı bir kare, iyi hesaplanmış, AKP'ye yerel seçimler öncesi indirilecek darbede bayağı etkili bir hamle olacaktı! Fakat geçen bu 13 günlük sürede, AKP tabanın da durum, Başbakanın ve kurmaylarının durumu özetlemesinde ki gibi algılanmış olacak ki, Sakarya, İstanbul, Üsküdar, Manisa ve İzmir mitinglerinde saflar biraz daha sıklaştırılmış, mücadele azmi artmış, Tatar Ramazan dizisinde ki gibi, ''BİZ BU OYUNU BOZARIZ!'' mesajı karşı tarafa verilmiştir.
Hassan Sabbah'ın fedaileri gibi, inandıkları insana kendilerini adayacak kadar gözü kara bir ekibi tek alternatif görüp sakalı da bıyığı da kaptırmak, Bülent Arınç'ın ifadesinde ki gibi ''Saflıkla'' izah edilemez. Devlete hizmet edecek olanlar, Eline- Diline - Beline sahip olan, Çelik gibi iradesi ve Vatan Aşkına sahip insanlardan seçilmeliydi! Millici olan her unsurla ittifaklar zamanında yapılsaydı, meydanı bu kadar boş bulup, bu kadar rahat operasyon yapamazlardı! Nice fırtınalara göğüs geren Ulu Çınarların sonu, hep küçük bir kurtçuktan olmamış mıdır?
Neyse bu konuyla ilgi daha geniş bir yazıyı sonraya bırakıp, yazımızın sonuna gelelim.
2. operasyon başlayıp, listelerde ismi geçen 40 kişi gözaltına alınırsa ve İstanbul, Ankara gibi önemli illerde kayıplar yaşanırsa veya tam tersi olup bu hamleler püskürtülüp, kayıplar yaşanmazsa ve bu şekilde Haziran ayında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine gidilirse, Hükümete karşı yapılacak olan son hamle, yani ''ALTIN VURUŞ'' Abdullah Gül'den gelebilir!
Hadi canım o kadar da uzun boylu değil! diyenleriniz çıkarsa, ben de 40 yıllık dost Albayrak'ı işaret ederim! Siz siz olun, Yahudi'nin oğluna nasihati gibi, bu büyük satranç oyununda Babanıza bile güvenmeyin! Gerçi bu saatten sonra işe yarar mı hep birlikte göreceğiz.
