TANRI'MIZA HAMD OLSUN, AFİYET OLSUN...
Yeyin efendiler yeyin, aksırıncaya tıksırıncaya kadar yeyin, kimse size hesap soramaz, yiyebildiğiniz kadar yeyin... Neymiş yetimin Hak'kı, yetimin derisini yüzün, böbreklerini satın etini kemiğini yeyin...
Yılbaşı gecesi deyip Noel kutlamalarınızda Şişli'de Mustafa Sarıgül'ün çam ağaçları altında ve her yerde ve dahi Kıbrıs'ta sabahlara kadar çılgınca eğlenin...
İçin içkilerinizi içebildiğiniz kadar, tepinin ve bağırsın hepinize Bülent Ersoy, ''Hep beraber cehennemde yanmaya var mısınıızz, yansın mı, yansın, yanalım mı, yakalım '' diye...
Sünni'siyle, Alevi'siyle hep beraber çılgınca kutlayalım bu yılbaşı Noelinde Hz. İmam Hasan'ın şehid edilişini ve Hz. İmam Hasan'ı zehirleyen eşi Cade'nin bu gün zehirlenmişleri gibi eğlenin sabahlara kadar...
Nerdesin Muharrem gösterilerini yapan Caferi önderi Selahattin Özgündüz... Sen de mi Hz. İmam Hasan'ın şehadetini yılbaşı kutlamalarıyla kutlayacaksın... İzzettin Doğan, Bülent Ersoy ve yanalım mı diye bağıracaklara tek kelimen yok mu?
Ehl-i beyt sevgisinden bahseden Sayın Başbakanımız, Hz. İmam Hasan'ın 28 Safer tarihinde şehid edilişinden bahsedip yılbaşı kutlamaları için bir şeyler söylemeyecek misiniz?
Artık ne Sünni ne Alevi ne Caferi herkes olmuş Noel ayincisi, yılbaşı eğlencecisi...
Bir haber sitesinde bir yazar köşe yazısında İsa Mesih Geldi demiş ve ben yazıyı okuyunca Sayın Başbakanımızın Rab İsa Mesih olduğunu kabul etmek gibi bir hisse kapıldım...
Evet demek ki gerçekten Rab İsa Mesih gelmiş ve artık Tanrı gücü yeryüzünde Rab İsa Mesih ile inmiş ki işte Hz. İmam Hasan'ın şehadet yıldönümü, işte 28 Safer, işte 31 Aralık 2013'de İstanbul'da Şişli'de Sarıgül çamı altında, Newyork'ta, Moskova'da, Pekin'de, Tokyo'da, Londra'da ve her yerde aynı anda Noel çılgınlığı ve rezillikleriyle çılgın Noel kutlamaları...
Evet tıpkı artık herkesin gökyüzünden ülkemize inmiş olan Rab İsa Mesih'e biat etmesi gerekir...
Sayın Başbakanımız ''babamın oğlu da olsa, oğlum da olsa, yolsuzlukla mücadelede prim vermeyiz'' demiş...
İyi güzel de sayın Başbakanımız siz; Ali Ağaoğlu'nun 46'lık raporu için kat yüksekliğinin 70 metreye çıkartılması talimatını Erdoğan Bayraktar'a verdiniz mi vermediniz mi ?
Vermedim deyin, verdiyseniz oğlunuza gerek yok siz bizzat yolsuzluğa prim vermiş olmuyor musunuz ?
Madem oğlunuz yolsuzluk yapmadı da birileri yaptı diye göstermeye çalışıyor o zaman niye İstanbul Emniyet Müdürü birçok emniyetçi ve polisler görevlerinden alındı, niçin HSYK ve savcılar suçlanıp görevlerinden alıkonuldu...
Madem oğlunuzun herhangi bir yolsuzluğu yok o zaman bıraksaydınız kim ne yaparsa yapsın...
Birileri iftira atıyorsa siz de çıkar gerçekleri söylerdiniz ve görevlerini yapanlar da sizlerin AK'lanmasına yardımcı olmuş olurlardı...
Kamu görevlisi de olsa, savcı da olsa, polis de olsa oğlunuza iftira atıp bir sonuca varabilirler miydi ?
Ama İsa Mesih geldi yazısını okuyunca anca anlayabildim. Siz öyle güçlüsünüz ki böyle bir güç insanoğlunda olamaz... Tanrısal bir güç bu... Ne Atatürk böyle olabilirdi... Gerçekten ne Ramses, ne Nemrut ve dahi Peygamberler gördüğümüz mucizelerden de öte...
Musa Aleyhisselam asası ile kızıl denizi yarmıştı, siz bütün alemi yardınız attınız...
Ülker de 221 milyon dolara Amerikan Pensilvanya şekeri Flipz ve Turtles'i satın almış...
Ülker çok güçlü, Herkül demek Ülker demek, Ülker demek Bank Of The Asya demek ve AKP'liler Bank Asya' dan paralarını çekemezler..
Sayın Başbakanımız Ülker (Herkül) ile savaş açmaz ki, onlar da Rab İsa Mesih'in gelişi için Adnan Oktar ile bekleşir dururlar...
Dün sizin geminizi batırmak için habire balta sallayan Hüseyin Gülerce anca Rab İsa Mesih'inin geldiğini anladı ki şimdi kesin biata geçti...
Birileri çıkıp diyebilir ki artık Sayın Başbakanımızı kimse yargılayamasa da, HSYK, hakimler, savcılar, polisler ve herkes sizleri yargılayamayacak olsa da, her şey o kadar açık açık görüldü ki...
Açık açık bu yaptıklarınızdan ötürü zaten kendi suçunuzu ilan edip kendinizi mahkum ettiniz ve artık AK'lanmanız da mümkün değil...
Yargı, hakimler, savcılar, emniyet ve polis artık sizleri örtbas etmek zorunda bırakılırken siz sonsuza kadar mahkum oldunuz...
Eğer derdiniz mevkide, makamda kalmak, izzet, ikbal, şan şöhret, servet, şehvetini kaybetmemekse ki; artık hangi seçimi yaparsanız yapın yine siz ve sizin istedikleriniz %100 oy çokluğuyla siz sandıktan çıkacaksınız. Çünkü sandıklar da size itaat etmek zorunda olan hakimlerin, savcıların, polislerin elinde olacak...
Artık nasıl anayasa, yargı, yasama, yürütme ve bütün kamu görevlileri size itaat etme mecburiyetinde iseler sandıklar da size itaat etmek zorunda ve sandıklarınızdan dilediğinizi çıkartın.
Okşayın sandıklarınızı çıksın cinleriniz. ''Egemenlik kayıtsız şartsız yargının değildir'' demişsiniz...
Evet artık bundan sonra egemenlik kayıtsız şartsız ne yargının, ne milletin, ne devletin ne Rothschild'in, ne de yeryüzündeki hiç kimsenin değil, yalnızca sizin...
Egemenlik kayıtsız şartsız yeryüzüne şahsınızda zuhur eden, şahsı maneviye ve zuhuri şahsi ile nüzul eyleyen Rab İsa Mesih olmanızdadır...
Artık bir tek sizden yardım bekler, size inanır size güvenir ve yalnız sizden korkup size kölelik ederiz.
F.Gülen Hoca F.gulen.com adresinde hep YILDIZ dan bahsetmiş tıpkı Yıldız Holding'ten bahseder gibi...
F.Gülen'den Mustafa Sarıgül'ün Şişli'deki çamının dibinde, Hz. İmam Hasan'ın şehadetini de kutlayabileceğimiz HİNDİ(Turkey-Türküye) yeme Noel partileri için de bir kaç fetva alsak da biraz huzur içinde Bülent Ersoy ile birlikte Yansııınnnmııı diye bağırabilsek...
Yanalııımmm, topumuz birden yanalımmm.
