ASİTANE (Şenol ŞEN)

Sınıfta Kaldınız!

[email protected]
Fethullah Gülen'in ismini ilk kez asker arkadaşım, Adapazarılı Hüsamettin Y. dan duymuştum.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Google News'de Takip Et

SINIFTA KALDINIZ!

Fethullah Gülen'in ismini ilk kez asker arkadaşım, Adapazarılı Hüsamettin Y. dan duymuştum. 89 yılında, Beykoz'da TCG Işın gemisinde, dışarıdan aldığı Zaman gazetesini ve yazarı Fehmi Koru'yu okur, Hoca efendinin hizmet hareketini boş kaldığımız zamanlarda bana anlatırdı. Onun samimiyeti, inanmışlığı ve davaya adanmışlığı beni etkilemişti. O günden bugüne, hep Hüsamettin'in penceresinden takip etmeye çalıştım hizmet hareketini.

Askerden sonra, 91 yılında yapılan, RP-MHP ittifakında ''İnananlar birleşti!'' sevinciyle siyasetle de ilgilenmeye başladım. Tayyip Erdoğan ismini de O yıllarda duydum. O günden sonra, hem hizmet hareketinden, hem de siyasal İslamcı kanattan birçok dostum ve arkadaşım oldu. Kimileri yükseldi, kimileri yerinde saydı.

91 yılına kadar İslam'ı bende klasik Türk tipi yaşıyordum. Cuma mı da kılarım içkimi de içerim. Aleme de giderim orucumu da tutarım. Daha sonra, manevi hayatımda yaşadığım çok keskin dönüşe, ben dâhil çevrem bile inanamadı! Bu keskin dönüşe, bugünden geriye doğru baktığımda, ister Yeşil Kuşak projesinin etkisi deyin, ister annesiz ve babasız büyümenin etkisi deyin, ister gördüğüm bir rüyanın etkisi! Ama artık ben, eski ben değildim.

O yıllar İslami hareketin en aktif olduğu yıllardı. Yılların vermiş olduğu manevi açlıkla nerede sohbet var, ben oradaydım... O cemaat, bu cemaat ayırmazdım. Parti toplantılarını kaçırmazdım. Direniş, miting, konferans, panel vs. Çünkü bu benim davamdı. Etrafımda ki insanlarda benim gibiydiler. Para pul, menfaat, makam mevki, ast üst ilişkisi hiç birinin değeri yoktu! Kısaca herkes er kişiydi.

Cemaatleri ve Siyaseti kuşa benzetirdim. Tek kanatlı kuş uçmazdı. Biri, diğerini tamamlayan unsurlardı benim için.

Ne olduysa, 94 yerel seçimlerinden sonra oldu. Ufak ufak insanlarda, siyasette değişimler başladı. Parayı sever oldular... Makam ve Mevki düşkünü oldular... İhale takipçisi oldular... Artık dünün Mücahitleri, bugünün Müteahhitleri olmuştu! Sohbetlere pahalı saatler takan, marka arabalarla gelen, para ve iş konuşan insanlar gelmeye başladı! Siyasete dedikodular, kulisler, ayak kaydırma oyunları, gruplar, ittifaklar, riyakârlıklar karıştı. Kısaca, Uhud okçuları gibi, ganimet peşine düşen bu insanlar, benim tanıdığım samimi Müslümanlar değildi artık!

O yılları yaşamış ve bugünleri görmüş bendenizin durumu ve ruh hali, benim dönüşümdeki insanların şaşkınlığındaki insanların hali gibiydi! Ben, bugünü şöyle değerlendiriyorum.

''Yoklukta bir birlerini destekleyen, ama varlıkta bir birlerine düşen, mirası paylaşamayan kardeşlerin hali gibidir halleri!''

Hani hep derler ya, ''Zirveye çıkmak kolaydır da, lakin zor olan orada durma becerisini göstermektir!'' Geriye dönüp baktığımda, şunu düşünüyorum. Devletin sahipleri belkide, önce 94'te yerelde, sonrada 2002'de genelde iktidarı İslamcılara vererek sonun başlangıcını hazırladılar! Çünkü onlar bizi bizden daha iyi tanıyorlardı. Zirvede kalma becerisini gösteremeyeceklerini biliyorlardı. Varsın bir 10 yıl gitsindi! Sonunda bir taşla iki kuş vurulmayacakmıydı! Bir birlerini yiyen, bir birlerine hakaret eden, senlik benlik mevzusuyla kalp kıran alnı secde Müslümanlar... Ne malum, belki de tarihin tozlu sayfalarına hiç dönmemek üzere (siyaseten) gönderileceklerdi!

Belki de Mahmut Topbaş'ın yazısındaki gibi, ''Müslümanların İktidarını, İslam'ın İktidarı Zannettik!'' Her iki kesimin de fanatiklerini bir kenara koyarsak, her iki kesimin içinde büyük bir çoğunluk, büyük bir üzüntü ve şaşkınlık yaşıyor. Demek ki Dünya iktidarı ve makamları, parası pulu, 20 yıl önce bize anlatılanın tersine, bu inanmış insanlar için daha önemliymiş!

Atatürk gibi bir lider, iyi ki Anayasamıza Laiklik gibi bir maddeyi koymuş diyorum... İslam'a ve Kuran'a ters düşse de, iyi ki Din ve Devlet işlerini bir birinden ayırmış! İnsanını iyi etüt etmiş. Malını biliyor. Derdin, İslam ve Kuran olmadığını o yıllarda görmüş! Son bir aydır yazılanları okuyunca, söylenenleri duyunca insanın kanı çekiliyor! Bu gerginliğin bir adım ilerisi, Kerbela dır... Afganistan dır... Suriye dir! İktidar ve Güç mücadelesinde kardeşi kardeşe kırdırmaktır!

Artık bugün karşımızda ne Hüsamettin'in anlattığı F. Gülen Cemaati ve Cemaatler, ne de benim davamın temsilcisi olarak gördüğüm Mücahit Siyasetçiler ve Siyaset var!

Hülasa, bu imtihanı geçemediniz... Sınıfta kaldınız... Dilerim bundan sonrası Ülkemiz ve Milletimiz için hayırlı olur.


Şenol ŞEN

Puan Ver 5Puan Ver 5Puan Ver 5Puan Ver 5Puan Ver 5
Diğer Yazılar Başlık Sol Kısım

Bu Yazarın Önceki Yazıları

En Çok Okunan Haberler

Diğer Yazılar Başlık Sağ Kısım
+4
°
C
+
-1°
Uskudar
Pazartesi, 14
Salı
+ +
Çarşamba
+ +
Perşembe
+ +
Cuma
+ +
Cumartesi
+
Pazar
+ +
7 Günlük Hava Tahmini
Üsküdar Nöbetçi Eczaneler Günlük Burç Yorumları
Üsküdar Haritası

GAZETELER

Hürriyet Dünya
Milat Sözcü
Yeni Şafak Türkiye
Takip Et :
Üsküdar 34 Feedburner
www.uskudar34.com © 2007-2022 Tüm Hakları Saklıdır. Sitedeki içerikler kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Destek ve Bilgi : [email protected]
Bu sayfa 0.03 saniyede yüklendi.

www.uskudar34.com web sitesinde yer alan tüm sayısal ve sözel içerik sadece bilgilendirme amaçlıdır. Köşe yazılarında yer alan içerik yazarların kendi görüşleri veya alıntı(kaynak gösterilerek) olup; ilgili konu hakkında uskudar34.com'un genel görüşünü yansıtmaz.

Web sayfalarımızda yer alan bilgiler ve doğrulukları tarafımızca garanti edilmemekte olup, bu bilgiler belli bir getirinin sağlanmasına yönelik olarak verilmemektedir. Bu nedenle bu sayfalarda yer alan bilgilerdeki hatalardan, eksikliklerden ya da bu bilgilere dayanılarak yapılan işlemlerden doğacak her türlü maddi/manevi zararlardan ve her ne şekilde olursa olsun üçüncü kişilerin uğrayabileceği her türlü zararlardan dolayı uskudar34.com sorumlu tutulamaz.

sanalbasin.com üyesidir