Gülen Parti
Gündemin çok yoğun olduğu günlerde, tabiri caizse at izinin it izine karıştığı, her kafadan bir ses çıktığı dönemlerde yazı yazmıyorum. Yazmıyorum çünkü yapacağım yanlış bir yorum yapmaktansa susmayı tercih ediyorum.
Gezi süreci de böyle olmuştu. Her kafadan bir ses çıkıyor. Her gazete, her yazar farklı bir açıdan bakıyordu. Söyleyeceğim ve yazacağım şeyler zaten söylenmiş veya yazılmış olacağından ben sadece takip etmeyi tercih ettim.
Bugün de benzer bir durum var. Paralel yapı hakkında herkes bir şeyler karalıyor. Kimisi ananastan, kimsi tuzluktan dem vuruyor. Kimisi cemaatten, kimisi kimisi abilerden...
Fetullah Gülen'i hiç katmıyorum bile...
Benimse bugünkü gündemim tamamen siyasi!
5 Kasım 2013'te ''Cemaat'in CHP Planı'' diye bir yazı yazmıştım. O yazıda cemaat neden chp'ye oy verecek diye bir analiz yapmıştım. Yazının arkasından gelen yorumların bir kaçını ekran görüntüsü olarak paylaşıyorum;
O zamanlar cemaatin siyasi bir çalkantıda olduğunu, önümüzdeki seçimde AK Parti'ye oy vermek istemediklerini, mevcut partiler içerisinde ise cemaate en yakın partinin CHP olabileceğini açık açık yazmıştım. Her ne kadar bazıları defaatle ''cemaat chp ye oy vermez'' dese de biz 1999'da dsp ye nasıl oy verdiğini biliyoruz demiştim.
Fakat bugün gelinen noktada cemaatle chp'nin flörtlerinden maalesef bir sonuç çıkmadı. CHP mayasının cemaatin tabanında tutmayacağını fark ettiler ki yeni bir parti kurma çalışmalarına başladılar. Açıkçası cemaatin bu kadar cahil cesareti olacağını tahmin etmiş ama ihtimal vermemiştim.
Bilindiği gibi geçenlerde Süleyman Abinin (Süleyman Hamit Müftügil) -ki artık cemaat kendisini olaylar yatışana kadar tanımama kararı aldı- ses kayıtları çıktı.
Kayıtlarda Genç Parti'yi satın aldıklarından,
Güneydeki sevdiği ülkenin (israil) -ki zaman süleyman abisini aklamak için ''dindar bir adam güneydeki sevdiği ülke Suudi Arabistan'' dese de- Amerikanın ve ismi verilmeyen bir ülkenin daha kendilerini desteklediğinden,
Hes Kablo, İstikbal, (başörtülülerin iş başvurusu yapmamasını isteyen) TEB ve Garantinin kendilerini desteklediğinden,
AK Parti içinde 78 tuzluk milletvekilleri olduğundan ve gerekirse istifa ettirebileceklerinden,
Nisan ayında istedikleri kişiyi milletvekili yapabileceklerinden,
Tuzluğu koysalar milletvekili olabileceğinden,
Bakanları kendilerinin atayacağından ...
ve daha bir çok konudan bahsediyor bu güneydeki ülke ajanı Süleyman efendi. Pardon ABİ!
İnsan gerçekten hayret ediyor.
Fakat benim esas hayret ettiğim konu ise bu yeni parti kurma olayının daha önce kulağıma gelmiş olması.
Bundan bir kaç ay evvel ziyaret ettiğim bir esnaf dostum bana, birilerinin ona geldiğini ve yeni kurulacak partinin ilçe başkan yardımcılığını teklif ettiğini söyledi. Konuştuğum kişinin siyasetle uzaktan yakından alakası yok. O da zaten ''benim siyasetle işim olmaz ben ticaretime bakarım'' deyince, teklifi yapan zaat ''zaten herkes cebi için siyaset yapıyor. Bizim de başka bir derdimiz yok'' cevabını vermiş.
Böyle bir siyasi anlayışın ve böyle bir cemaat anlayışının içine çürümüş limon sıkayım dediysem de bu kayıtlar ortaya çıkana kadar bu konudan hiç kimseye bahsetmemiştim.
Haaa kurulacak yeni partinin genel başkanlığı için de o zamanlar için Bülent Arınç düşünülüyordu.
Sözümüzün özü odur ki: Adamlar cemaatin partisini kurma çalışmalarına başlamış Üsküdar ilçe başkanını bile belirlemiş ve adama yönetim kur talimatı dahi vermiş. Türk siyasi hayatına yeni bir parti yelkenlerini hava gazıyla doldurmuş geliyor. Adı Gülen Parti olursa hiç şaşırmam.
Son olarak!
Cemaatin siyasi parti kurması beni kesinlikle üzmüyor, korkutmuyor. Aksine sevindiriyor. 3 Kasım 2002 seçimlerinde cemaatin ağababalarının şefaat edeceğim dediği eceviti sandığa gömdüğümüz gibi Gülen Partiyi de sandığa gömer siyasetten uzaklaştırırız.
Öyle cemaatin %8 oyu var, AK Parti içinde Tayyip Erdoğan'ı sevmeyen %15 oy var, libarellerden falan %8 oy gelse gibi Bahçeli hesaplarıyla iktidar olunmaz. Önce millete saygı duymayı öğrenin. Süleyman abinin dediği gibi ''millet aptal'' değil!
Kendine değer vereni de kendine gaz vereni de çok iyi biliyor!
Selam ve dua ile...