99 yılında köyümüze muhtar seçildiğimizin ertesi günü, Çengelköy Halk caddesi sakinleri ve esnafı kapımıza dayanmıştı. Üsküdar-Beykoz arasında tek ana arter olan bu caddemizde, yağmursuyu ve pis su kanalı olmadığından yağan yağmurlar sonucunda ki sular, binaların zemin katlarına doluyordu.
O tarihte, İSKİ Genel Müdürümüz Veysel Eroğlu'ydu. Yazdık çizdik. El cevap. ''Şuan her hangi bir alt yapı çalışması gündemimizde yok! Çünkü Beylerbeyi-Küçüksu arasında, arıtma-kolektör çalışmamız var. Ve sorununuzu bu proje çözecek!'' minvalinde bir cevap aldık.
Bizim projeyi bekleyecek zamanımız yoktu. Veysel Bey'e ulaştık. Başının etini yedik adeta. Sağ olsun bir talimatıyla müteahhidi caddeye soktu. Sorunu çözdü.
2004 te görevimizi devrettiğimizde, Beylerbeyin de ve Çengelköy'de belli aralıklarla, büyük ve derin bacaların açıldığını gördük. Bu bacalar sayesinde yerin onlarca metre altında birleşecek olan tüneller vasıtası ile boğaza akan sular, Küçüksu da bulunan arıtma tesisine aktarılacaktı! Yüz milyarlarımız Müteahhitlerin cebine gitti. Beylerbeyi ve Çengelköy'ün altı köstebek yuvasına döndü. Genel Müdürlerin biri gitti, diğeri geldi. Şimdi ki Genel Müdüre bir Allah'ın kulu bu projeyi sorsun. Eğer haberi varsa dişimi kırarım!
2 sene önce Çengelköy'de ki taşkınlar sebebiyle ''Bekar Deresi Islah Projesi!'' diye yeni bir çalışma başlattı Büyükşehir Belediyemiz. Bir diğeri boğaza paralel yerin altından giden çalışma, bu sefer Çengelköy-Havuzbaşı parkının altından, içeriye, Yıldırım Beyazıt istikametine doğru başladı.
Bu çalışma neticesinde, yoğun boğaz trafiğinden kaçış noktası olan bir sokağımız kapatıldı! Şuana kadar 3 Müteahhit iş bıraktı! Bir önce ki 90 mt kala, sonuncusu 7 mt kala! Bir rivayet odur ki, Müteahhitler hep takarak gitmişler! Ne Bekar deresi ıslah oldu, nede taşkınlar bitti! Kapanan yol açılmadığından, Boğaz trafiğine mahkûm olanların Sin Kafları birilerinin kulağını çınlatıyordu her halde?
Bu arada Vahdettin Köşkü nün restorasyonu başladı. Başbakanlık çalışma ofisi ve konuk evi olacakmış. Sevindik. Mezbelelik ortadan kalkacak, tarihi yapılar canlanacaktı. Bu çerçevede, istimlâk kararı çıktı. Yol güzergâhları değişip, genişleme çalışması başlayacaktı.
Çengelköy'ün girişinde bulunan ''Türkiye Gazetesi Çeşmesi'' ile özdeşleşen park yenileme projesi kapsamında yıkıldı! Ama park mezbelelik bir şekilde öylece kaldı! Çünkü Büyükşehir Belediyemizin birimlerinin bir birlerinden haberi yoktu! Yol genişletme çalışmasında bir bölümü gidecek olan parkın, Allah tan yenisi yapılmamıştı! Çünkü yapılıp, yıkılacaktı! İnsanların ve Kuşların nefes alabildiği bir mekânı, neden yıktınız? Genişleme çalışması başlayana kadar eski haliyle kalsaydı bari? diye soran bir Allah'ın kulu çıkmadı! Şimdilerde, araç kiralama işi yapan bir firma için güzel bir otopark yeri olmuş vaziyette parkımız.
O da ne? Tarihi havuz başı parkından geçerken, beton bankların yerinde olmadığını gördüm. Hemen muhtarımızla görüştüm. Olur ya çalınmış olabilirdi. Meğer Büyükşehir Belediyemiz yenilerini koymak için kaldırmış. Yenileri mi? Daha fırından çıkmamış. İmalat aşamasındaymış! Yenisi gelmeden, eskileri kaldırmamayı akıl edememiş çalışkan bürokratlarımız!
Acaba bu başarılı çalışmalar! Örneğin, trilyonlar harcanıp yenilenen, lakin buna rağmen Bağdat caddesi sosyetesi tarafından beğenilmeyen ''Göztepe Parkı''n da gerçekleşseydi neler olurdu? Her türlü yaranma çalışmalarına rağmen, hizmetlerin akıtıldığı Kadıköy de sonuç alamayanların, Her türlü desteğe rağmen, Boğaz sakinlerine layık gördüğü hizmet anlayışı bu olsa gerek!
İşin tuhaf yanı, Üsküdar da muhalefet yapan siyasilerin tutumu. Yukarıdan beri saydığımız sorunların her biri ayrı ayrı bir gündem maddesi teşkil etmesine rağmen, belgeli ve ayan beyan ortada dururken, bu konulara değinmemeleri, onlarında ''Büyükşehir Çalışıyor!'' ilizyonunun sihrine kapıldıkları izlenimini bizlerde uyandırıyor!
Son söz; Bu AKP de Başbakan dan başka çalışan, koşturan, didinen yok! Dört dönüm bostan, yan gel Osman! Kolay gelsin Kadir abi!
