Efendim bu yazımda sizlere, meşhur tv dizilerinin başlangıcında '' ... Kişi ve kurumlarla... ilgisi yoktur!'' yazan, ama bal gibi de alakası olan, sadece karakterlerin adını yerleştirmeyi izleyiciye bırakan, dizi tadında hayali bir konuyu paylaşmak istiyorum!
Ülkesinde halkının yüzde 50'sinin sevip desteklediği bir kral varmış. Bu kral, din adamlarına, velilere, ariflere vd. çok saygı duyarmış. Zaman zaman ziyaretlerde bulunur, onların hayır dualarını talep edermiş. Ülkesinin boğaz kenarında olan bir ilçesinin imamına ne hikmetse muhabbeti biraz daha fazla olacak ki, ilçeye geldiğinde kendisini ziyaret eder, etkinliklerde onu yanında görmek istermiş.
Tabi bu saygı ve sevgi Kraldan olunca, Kraldan fazla Kralcı olanlar tarafından Krala şirin gözükmek adına öyle bir abartılmış ki, İmamın 7 sülalesi ihya olmuş! Kanaat önderi olması gereken imam, bu havayla birlikte asli görevini unutmuş, tayin terfi, atama işlerinin yanında, okul kantini kime verilsin den servis işlerine, ilçede ki Belediye Başkan ve İlçe Başkan adayı belirlemesine kadar her alanda tek karar mercii olmuş.
Midas'ın Eşek Kulaklarını gören ve itiraf eden berber gibi, İmamın bu dayanılmaz yönetme arzusu birisinin canını öyle sıkmış ki, kuyuya içini şöyle boşaltmış, ''Kardeşim, her şeyi o yapacaksa, o yönetecekse, o tayin edecekse bu kadar insana ne gerek var? Kapatalım ilçeyi imamlık yaptığı köyden ilçeyi o yönetsin!''
Hee bu Kralın ülkesi yarı monarşi gibiymiş. Siyasi partilerde varmış lakin oyun ve oynaştaymış. Doğan görünümlü Şahin misali. Şimdi bu imamın ilçesinde, Kralın da desteklediği partinin kongresi varmış. Bana adayı kim belirledi diye sormazsınız her halde?
Asıl sorulması gereken soru şu. Kralın ülkesi, zamanın birinde yine bir İmam tarafından ele geçirilmek istenmiş, son dakika da bu kumpas direkten dönmüştü. Bu işler hep imamlar üzerinden mi gidecek?
İşin tuhaf yanı ise, siyasete karışıyor diye zamanında Asker den şikâyetçi olanlar, imamların yönetme arzusuna nedense şimdilerde pek ses çıkarmıyorlar!
Beyler siyaset yapmak isteyen üniformasını, cübbesini çıkarsın! Kralın arkasına saklanmasın! Kanaat önderi olup, saygın fikirlerine danışılan olmak ayrı bir şey, her şey benim kontrolümde olsun, liyakat önemli değil, benim icazetim olsun, bana muhtaç olsun, her yere benim hemşerilerim gelsin zihniyeti ayrı bir şey!
Tabi bu imamın böyle olmasında öncelik, Kraldan fazla Kralcıların vıcık vıcık yağdanlık halleri ile Kralın sevgi ve saygısının imam tarafından suiistimal edilmesidir.
''Bu yazıda ki kişi ve kurumların gerçek hayatla ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür.''
