Üsküdar34’ ün ısrarlı takibi sonucunda, Çengelköy’de ki denize dolgu olayı ulusal medyamıza da yansıyınca, İSKİ panik hâlinde bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Yok lodos yüzünden Bekâr Deresinin ağzının kapanmasından dolayı Çengelköy ana caddede taşkın oluyormuş! Bekâr Deresi Islah edilecekmiş! Bu dolgu çalışmasından sonra taşkınlar azalmış! Beylerbeyi – Küçüksu atık su projesi devreye girince… Falan, filan..
99 yılında, Muhtar seçildiğimin haftası, Çengelköy ana cadde üzerinde işyeri olanlar ve apartmanlarda oturanlar ellerinde dilekçeleriyle kalabalık bir şekilde muhtarlığa ziyarete geldiler. 1900’ lü yılların başında yapılan ve işlevini yitiren KARA KANAL’ ın verdiği zararları yerinde inceledik. Binaların en alt katları yarısına kadar pis su ile doluydu. İnsan ve Çevre sağlığı açısından tehlike arz ettiği gibi, 2 deprem yaşayan bölgemizde bina güvenliği de yoktu. Hemen İSKİ yetkilileri ile görüştük. 99 yılında ( yazı ile doksan dokuz! ) bana “Beylerbeyi – Küçüksu atık su projelerinin olduğunu, bu yüzden Çengelköy’de ekstradan bir kanal çalışmalarının olamayacağını..” söylediler. Bizde bir müddet bekledik. Neticede, Devletimizin bir kurumu ve onlara inanmalıydık! Yağan yağmurlar sonrası vatandaşlarımız yine mağdur oluyorlardı ve İSKİ’ de hiçbir hareket yoktu. Biz bir işe kafayı taktık mı netice almadan bırakmayız,öyle bir huyumuz vardır! Ticarette öğrendiğim bir kuraldır, “ En güzel iş, biten iştir.” Bölge Millet vekilleri başta olmak üzere bütün faktörleri devreye sokup, o zaman ki İSKİ Genel Müdürümüz Veysel Eroğlu beyefendinin direk talimatlarıyla, PİS SU ve YAĞMUR SUYU kanallarını çok kısa bir sürede yaptırdık.
Yıl 2009! Yani aradan 10 sene geçti. Biz hâlâ atık su projesinin tamamlanmasını bekliyoruz. Kaçıp giden müteahhitlerden bahsetmeyeceğim burada. Sağ olsun, Veysel bey olmasaydı eyvahlar olsun Çengelköy’ün hâl’ine! Şimdi yine klasik bürokrat açıklamalarına şahit oluyoruz. Beyler, Bekâr Deresi ıslah edileli kaç yıl oldu sizin haberiniz yok mu? Çengelköy’ de ki taşkının sebebi dere ağzı değildir! Dilimizde tüy bitti söylemekten. 99 yılında biraz cesaretli olup, Çengelköy ışıkların olduğu bölgede ve derenin ana caddenin altından geçiş yaptığı yerdeki “ Kümbeti” kaldırsaydınız bu taşkınların hiç birisi olmazdı. Yani, yukarıdan geldiği genişlikte akan su, karşıya, yani Pazar sokağına geçiş ya- pa- mı- yooor! Yoksa derenin ağzında ki kum, selin önünde durabilir mi?
Ben bu işe kafayı taktım. Takipçisi olacağım. Çengelköy’ de vuku bulacak ilk taşkında kameraları çağıracağım. Tonlarca taşın kaldırılmasını bekleyeceğim. Bu açıklamayı cebimde taşıyacağım. Her defasında bu açıklamayı size hatırlatacağım. Milliyet ve diğerleri bu açıklamaları yiyebilir. Ama ben yemem. Ta ki, herkes işini ciddi ve düzgün yapana kadar.