Habercilik adına patlayan flaşlar da gözüme çarpmadı. Bakalım yarın bir gün herhangi bir yayın organında konuşmayla ilgili M.A.Fatih Erbakan'ın bir kaç poz fotoğrafına, filmine ve yaptığı konuşmalara rastlayabilecek miyiz?
Erbakan Vakfı'nın 18.01.2015 tarihli bu toplantısı tıpkı Fatih Erbakan'ın bir önceki kongreye adaylığında olduğu gibi ''yendirilmek üzere mindere çıkartılan pehlivan gibi...''
Babasından 40 yıldan bu yana öç alanlar yani; hem severek hem de döverek eziyet edenler, onun hasbi çalışmalarına bu kadar da olmaz ya başımıza bir şey gelirse diye ucundan kenarından tutanlar ki bu güruhlar Yüce Kitabımızda ve Asr-ı Saadet'te pek çok örnekleri olan kişilerce akamete uğratılmaya çalışılan bu kutlu davanın şu anki Lideri Fatih Erbakan, yine de haziruna liderlik dersi vermiş ana gündem konularından ayrılmadan mesajlarını net ve somut olarak ortaya koymuştur.
Tıpkı 1. Erbakan gibi. 2.Erbakan da aldığı bu mirası daha önceki atalarının yolundan ayrılmadan, ''halkın hayır duasını alma yolunda'' ilerleyeceğini tam manasıyla ortaya koymuştur.
M.A.Fatih Erbakan, dünyayı yönettiklerini söyledikleri siyonistler ve para ve gücün patronlarının kendilerine ait vakıflar aracılığı ile bu yönetimlerini gerçekleştirdiklerini söylerken, çok güçlü hale gelebilecek Necmettin Erbakan Vakfı ile Yönetime etki gücüne erişebileceklerini anlatmak istiyordu.
Konuşmasının bir bölümünde bir ağabeyimizin yıllardır mücadele ederek uğraştığı ve basılan kağıt paralarda Türkiye Cumhuriyeti değil, Türkiye Cumhuriyet yazıyor savunusunu açıklayarak kağıt paralarda ''Türkiye Cumhuriyet yazıyor'' dedi.
Peki bu kağıt paraları, Konrad, Rothschild ve sair siyonist vakıflar ve teşkilatlar basıyorlar ve para ve güç partisi sermaye ve finansın sahipleri bütün dünya ülkelerinin merkez bankalarını kontrol edip paraları basıyorlarsa o zaman kimin sermayesi, kimin finansı, kimin parasıyla Necmettin Erbakan Vakfı çok güçlü hale getirilerek yürüyüşe davaya hizmet edecek?
Parayı basma dağıtma ve toplama yetkisi Rothschild de olduğuna göre kim kendi parasını basıp para ve sermaye gücünü ele geçirip bu ortaya konulan siyonistlerle mücadele edebilecek?
Büyük Patronun parasını toplamada Necmettin Erbakan Vakfı ile Dünya Yetimler Vakfı arasındaki fark ne olacak? Haa derseniz ki dunyayetimlervakfi.org da bütün dünya toplanmış bak o doğru. Listeye baktığımız zaman bütün isimlerin çok ilginç olduğu görülüyor da hele hele listedeki Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ismi en ilginci gibi gelmişti bana...
Bütün bunların cevabını da D-8, İslam Birliği, İslam Dinarı gibi Milli Görüş'ün 2. Yalta'yı toplama projesi içersinde açıkça izah etti.
M.A.Fatih Erbakan,iç siyasetçilerin uluslararası sermaye finans ve para ve güç partisi patronlarının içimizde yönetimle görevlendirdiklerinin, yönetime ve paylaşıma karışmadıkları takdirde isterse 5 yaşındaki çocuklara bile çarşaf giydirseniz onlar için bir şey fark etmez, sizler sömürüye izin verdiğiniz sürece yaptığınız bazı hizmetlerin hiç bir değeri olmayacaktır şeklindeki açıklamaları reel politikten daha reel yaklaşımlara yöneleceğinin işaretlerini veriyordu.
M. A.Fatih Erbakan'ın Necmettin Erbakan Vakfı'nın yurt çapında teşkilatlanmasına verdiği önemi acaba bu teşkilatlanmanın aceleye getirilmeden ancak bütün Türkiye sathında İl,İlçe,Belde,Kasaba, Köy ve Mahalle bazında tıpkı bir parti teşkilatlanması gibi ve yeni oluşturulacak bir partinin tabanının hazırlanmasına yönelik ciddi bir çalışma içerip içermediği de bu süreçte anlaşılacaktır.
Görünen o ki; M. A.Fatih Erbakan ne Saadet Partisi ne de diğer bir parti ile gelecekteki yürüyüşünü yapmaktan ziyade yepyeni bir davayı, Rahmetli Babası Necmettin Erbakan'ın ortaya koyduğu dava ve bu davanın yine Milli Görüş merkezinde, ancak siyonistler ve Piramitçilerin kontrolünde olmadan ortaya koyma arzusunu taşıyordu.
Konrad Adenauer Vakfının Türkiye'de bile şubesi var derken bunun kimler olduğunu da katılımcıların çalışması gerektiğini söylercesine açıklamıyordu. Ki bunlar Türk Demokrasi Vakfı ve Çamlıca vakıflarıdır.
Gıdaların genleriyle oynayarak ve GDO'lu ürünler yetiştirerek nesillerimizin kısırlaştırıldığını açıkça söylüyordu. Ülkemizde GDO'lu mısırlardan elde edilen mısır glikozu ile üretilen çikolata, bisküvi, kek ve diğer ürünlerle her gün çok aşırı reklamlarla çocuklarımızın ve gençlerimizin bu ürünleri tüketmeye özendirildiği bütün kamuoyunun bildiği bir gerçektir.
Aptamil ve Hero baby ile acaba bebeklerimize neler yapılıyor? Aptamillerin yasaklanıp toplatılacağı haber yapıldığı halde hem de kamu spotlarıyla ve diğer reklamlarla acaba anneler ve bebekler Aptamil ile ne hale getiriliyordu? İçimizde İslamcı görünen siyonistler kimlerdir?
M.A.Fatih Erbakan'ın açıklamalarının içinde yeni bir Yürüyüşün kodları görülüyordu. Bütün bunlara rağmen M.A.Fatih Erbakan medya da görülemiyor,açıklamalarıyla gündem olamıyor ve kendisine uygulanan medya presini aşamıyor.
Necmettin Erbakan Vakfı yöneticileri Karikatür hakaretçileri için Cumhuriyet gazetesi önünde yine yürüyeceklerini söylüyorlardı. Halbuki her gün İslam'a ve Müslümanlara açıkça hakaret ve alay eden Adnan Oktar'ın A9 Tv'si önünde de bir protesto gösterisi yapmak içimizdeki charlie hebdo'yu deşifre etmek olacaktır.
Bu olaylar bahane edilerek Müslümanlar için Farz olan Cihad Şuurunun günümüzde artık provakatör olaylar bahane edilerek Cihad' ın sanki bir terör olduğu algısının oluşturulmaya çalışıldığını ortaya koyan M.A.Fatih Erbakan, Fatih Camiinde Cuma Namazı çıkışı,İslam ve Müslümanlık adına hem de El Kaidecile miş gibi Usame Bin Ladin resimlerini taşıyan ve sanki o cinayetleri Cezayirli Müslüman Kardeşlerin işlediğinden çok eminlermiş gibi hepimiz Kureyşiz hepimiz Şerifiz oyunlarıyla aslında tıpkı Paris'te yaşanan provakasyon gibi bu sefer de Fatih Cami'inde yapılan provakasyonlara dikkat çekiyordu.
Müslüm Gündüz, Fadime Şahin, Ali Kalkancı provakasyonlarından bahsedilerek 28 Şubat sürecinde oynan oyunlara benzer durumlara da ayrıca dikkat çekilmekteydi.
Libya'da Kaddafi'ye yapılanlar ile birlikte kendi içimizden ve diğer bölge devletlerden kopartılarak tamamen siyonist idealler uğruna kurulması planlanan kürt devleti üzerinde açıkça durması bugünün Türkiyesi'nde oynanan oyunları hiçbir siyasinin ortaya şekilde ifade etmiştir.
Fitne artık kendini çok güçlü görüyor. Her yere hakim olduğunu açık açık gösteriyor. Zor bir zaman, zor bir dönem,zor bir süreç ve zor bir yürüyüş.
Asla bitmeyecek olan gerçek...
Kutlu Yürüyüş...