Hiç müzik dinlemeyenlerin oranı yüzde 24, hiç kitap okumayanların yüzde 45, hiç radyo dinlemeyenlerin yüzde 29, hiç gazete okumayanların oranı ise yüzde 29.
Ipsos KMG Araştırma Ve Danışmanlık Şirketi' her iki yılda bir 'Türkiye'yi Anlama Kılavuzu' adı altında bir araştırma yapıyor. İşte kamuoyuna açıklanan son araştırmanın çarpıcı sonuçları Araştırmaya Türkiye'nin yedi bölgesinden 14 yaş üstü 15 bin 953 kişi katıldı. Katılımcıların yüzde 49.2'si erkekken, yüzde 50.8'i ise kadın.
SANSÜRÜ KABULLENENLERİN ORANI YÜKSEK
Araştırmanın dikkat çekici yanı, hükümetin Anayasa Mahkemesi'nden dönen Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na (TİB) dört saat içinde mahkeme kararı olmaksızın internet sitelerini kapatma yetkisi veren maddeyle gündeme gelen 'internete sansür' konusundaki yanıtı oldu.
Ankete katılanların yüzde 61'i internet sitelerinin kapatabileceğini söylerken, yüzde 60'ı da medyaya sansür uygulanabileceğini belirtti.
'EN SEVDİĞİM ŞEY TELEVİZYON' DİYENLERİN ORANI YÜZDE 84
Anketten çıkan yurttaş profili sonuçlarında öne çıkan cevaplar ve oranları şöyle:
- 'En sevdiğim şey televizyon izlemek' diyenlerin oranı yüzde 84'ken, 'en çok haber programları izlerim' diyenlerin oranı yüzde 65, 'en çok yarışma programları izlerim' diyenlerin sayısı yüzde 41.
- Kadınların yüzde 77'si televizyonda en çok yerli dizi izlediklerini söyledi, ankete katılanların yüzde 40'ıysa 'Televizyonda karşıma ne çıkarsa onu izlerim' cevabını verdi.
TÜRKİYE'NİN YARISINDAN FAZLASI SİNEMAYA GİTMEMİŞ
Ankete katılanların ilgi alanlarına bakıldığında son derece sınırlı olduğu görülüyor.
- Hiç müzik dinlemeyenlerin oranı yüzde 24, hiç kitap okumayanların yüzde 45, hiç radyo dinlemeyenlerin yüzde 29, hiç gazete okumayanların oranı ise yüzde 29.
- İnternet kullanım oranları da hayli düşük. 'İnternette hiç sörf yapmıyorum' diyenlerin oranı yüzde 68.
- Ankete katılanların yüzde 96'sı hiç opera ve baleye gitmediğini söylerken, konsere gitmeyenlerin oranı ise yüzde 73.
- Katılımcıların yüzde 80'i tiyatroya, yüzde 56'sı sinemaya hiç gitmemiş.
- Yurtiçinde hiç tatile gitmeyenlerin oranı ankete göre yüzde 45, yurtdışı tatili ise katılımcıların yüzde 94'ünün yapamadığı bir şey.
- Yürüyüş dahil hiçbir sportif faaliyette bulunmayanların oranı yüzde 46, ailemle yemeğe çıkmıyorum diyenlerin oranı 38. Öte yandan haftada en az iki kez ev gezmesine gidebilenlerin oranı ise yüzde 39.
BEŞ KİŞİDEN BİRİ 'KADINA TOKAT ATILABİLİR' DEDİ
- Ankete katılanlara 'Kadının çalışması için eşinin izni şart mı' diye soruldu. Erkeklerin yüzde 69'u evet cevabı verirken, kadınların da yüzde 57'si evet dedi.
- Anketörlerin içinde erkeklerin yüzde 20'si 'gerektiğinde kadınlara tokat atılabileceğini' söylerken, kadınların ise yüzde 18'i bu soruya evet cevabı verdi.
Gazetelerde kadına şiddet haberlerini okurken bu cevabı hatırlayınız.
BAŞÖRTÜ ÖNEMLİ BİR OLGU
Türkiye siyasetindeki önemli bir olgu olan 'başörtü' de sorulan konulardan biriydi.
- Ankete göre, katılımcıların yüzde 70'i üniversitelerde türban takılabileceğini düşünüyor, yüzde 57'lik bir kesim ise memurların başlarını örtebileceğini düşünüyor.
- 'Dinin gereklerini yerine getiriyorum' diyenlerin oranı yüzde 71, evde de başını örttüğünü söyleyen kadınların oranı 37, 'Başımı dışarı çıkarken örtüyorum' diyenlerin oranı ise yüzde 60.
- Erkeklerin yüzde 46'sı 'Eşimin başının örtülü olması önemli' cevabını verdi.
İşsizliğin bu denli yoğun olduğu özellikle gençlerde yüzde yirmili rakamlara geldiği bir ülkede çocuk sayısını 3-5 çıkarmaktan ziyade insanların yaşam kalitelerini artırmak gerektiğine inanıyorum.
Emeklilik yaşları artık 65'e çıktı genç nüfusa iş ararken 65 yaşına kadar insanları çalıştırmak isteyen bir istihdam politikası var bu çelişik bir durum bence. Demek ki çok çocuktan çok nüfustan ziyade kaliteli yaşama sahip insanlardan oluşmuş nüfusu hedeflemek gerek.
Nüfusun yarıdan fazlası bırakın tiyatroya, sinemaya gitmemişse yaşam kalitesini artırmak kültürü yaymak yaşam kalitesini artırmak milli amaç olmalı.