CIA'nın tarihine geçmiş, Graham Fuller'den bahsedeceğim. Şuana kadar bu isim hakkında bilgisi olmayan internetten ulaşabilir. Sadece şu kadarını söyleyeyim, kızının adını, ''Ankara'' koyacak kadar bize düşkün bir Türkiye sevdalısı! Amerikalı.
Bu Graham yılbaşında bazı ülkeler hakkında ön görülerde bulundu. Tahmin ettiğiniz gibi içlerinde Türkiye'de var. Şöyle diyor Graham. ''Erdoğan 2015 yılında gücünün yıkılmaya başladığını anlayacak!''
Graham'ın hemen peşinden, Michael Rubin devreye girdi. Rubin, Bağdat'ın düşmesinden sonra, koalisyon işgal yönetiminde görev almıştı. Şöyle diyordu Rubin, ''Türkiye teröre destek veren ülke listesine girmeli!''
Peşinden haftalık basın açıklamasına çıkan ABD Dışişleri sözcüsüne, Rubin'in sözleri harfi harfine, soru şeklinde bir gazeteciden geldi. Soruyu soran bir Türk'tü! Paralel Örgüt'ün medyasında görev alıyordu!
Öncesinde, 17/25 Aralık operasyonunun yapıldığı günlerde (20 Aralık) ülkemize, ABD Hazine Bakanlığı Terör ve Mali İstihbarattan Sorumlu Müsteşarı David Cohen geldi. Kendisi, Halk Bankası'na kafayı takmıştı. İstediği bilgiler kendisine Paralel Örgüt tarafından takdim edilmişti.
İşte bu David Cohen akabinde ve detayında yapılan bu açıklamaların ardından, CIA Başkan Yardımcılığı'na 2015'in ilk aylarında atandı!
Kafamda zincirin halkaları birleşmeye başlamıştı.
Gezi, 17/25 falan derken ilk taarruzu atlatan Devlet ve Hükümet içeriye de mesajı vermişti. Bu mesajı alan, içeride kendi canını Türk Polisine emanet eden lakin ofisinde ki böcek aramalarını Mossad ajanlarına yaptıran Holding patronu, kendisine ait bir kanalda bu işleri ifşa eden Devlet yanlısı güzel bir dizi yayınlatmaya başladı. İlk günler ben bile, ''Vay be! Devletin gücü nasıl bir şey? Bu dizi, hem de onun kanalında!'' şaşkınlığını yaşamıştım.
Dizi birkaç bölüm sonra yayından, maliyet bahanesiyle kaldırılınca, ''Eyvah!'' dedim. Ping - Pong (Biz kısaca Pin Pon diyoruz. 1901 yılında Ping-Pong olarak tescillenmiş) topu gibi bir oraya bir buraya savrulan Holding patronumuzun son kararı Graham dan yana olunca, kafamda ki son halka da tamamlanmış oldu!
7 Haziran 2015 seçimleri için düğmeye basılmıştı! Elektrik kesintisinden, Adliye ve Emniyet Müdürlüğü baskınına kadar bildiğimiz ve bilmediğimiz yöntemlerle geleceklerdi! Korku, Sindirme, Panik... Psikolojik harbin her türlüsü devreye sokulacaktı.
Yazdıklarımdan kafası karışan varsa şöyle izah edeyim. Yazdığımız ve de yazmadığımız, bütün unsurlar nasıl oluyor da, görünürde ayrı gibi durmalarına rağmen, bir ortak hedef için birleşebiliyordu? Sorusuna, cevabımız şöyle olur.
''Anadan ayrı ama Babadan bir olan evlatlar var ya, işte bunların hepsi Graham'ın çocukları!''
Başa dönecek olursak, Graham, Gezi ve 17/25 Aralık'ın başarısızlığından küplere bindi. İspatı, ''...gücünün yıkılmaya başladığını (anlayacak!)'' Anlaması için gerekenler yapılmalıydı!
Gelişip büyümesinde emeği olan manevi evladı David'e de kızmasına rağmen operasyonun başına getirdi. Babalarının kızgınlığını gören ve hışmından korkan evlatları ondan son bir şans istediler. O'da onlara bu şansı verdi. Evlatlarıyla birlikte 3. kez top yekün saldırıya geçecekti. Geçti.
Evet, bu topraklar mümbittir. Ne ekersen yetişir. Vatan Sever de... Vatan haini de... Biz Tohuma Bakarız!
Bu necip Millet ve O'nun Devleti 1071'den bugüne, kaç kere gelip gönderdiyse, İçeride ki Hainler ile birlikte Graham'ı da göndermeye yine muktedirdir! Hodri meydan!