Yerel seçimlere sayılı günler kala adaylar ve partiler arasındaki rekabet iyiden iyiye kızışıyor. Daha öncede belirttiğim üzere bu yerel seçim, genel seçim havasında geçiyor. Bunda tüm Dünyada yaşanan ve Ülkemizde de şiddetini her geçen gün arttıran ekonomik krizinde büyük etkisi var. Muhalefet proje üretmek yerine iktidara ekonomik kriz ve yolsuzluk dosyaları ile yükleniyor.
Peki ekonomik kriz seçim sonuçlarını etkiler mi?
Bence etkiler. Ama etkinin ne kadar olacağı siyasi partilere bağlı... Özellikle MHP krizle vurmaya çalışıyor AK Partiyi.. CHP ve diğerleri ise MHP'ye oranla daha az konuşuyorlar ekonomik krizi... MHP'nin meydanlardaki öncelikli konusu ekonomik kriz...Ardından ise yolsuzluklar geliyor.
Kriz üzerinden siyaset yapmak, özellikle tüm dünyayı etkileyen kriz üzerinden siyaset yapmak ne kadar doğru... Özellikle MHP'nin kriz temasını işlemesi ne kadar mantıklı olabilir? 2001 Kriziyle giden hükümet ortağı bir partinin bu temayı seçim malzemesi yapması bence çok yanlış.
Yolsuzluk dosyaları....
Kemal Kılıçdaroğlu'nun ardı ardına açtığı yolsuzluk dosyaları ve iddiaları CHP ve sayın Baykal'ında seçim malzemesi oldu. CHP'nin meydanlardaki öncelikli konusu yolsuzluklar... Ardından ise ekonomik kriz geliyor. Tamam eyvallah da, projeler nerde?
Peki Yerel Seçimlerde yolsuzluk üzerinden ne kadar doğru? Bence çok doğru... Ancak bu yolsuzluk idialarını ortaya çıkaran partilerin, kendi geçmişlerinde yargı tarafındanda onaylanmış büyük yolsuzluklar olunca, halk nezdinde pek bir inandırıcılığı kalmıyor.
Bugün CHP 'yolsuzluk yaptınız' diyor, AKP ertesi gün 'asıl yolsuzluğu siz yaptınız' şeklinde karşılık veriyor. CHP'nin iddiası doğruda olsa mazisinden dolayı çürüyüp gidiyor.
MHP'nin 'kriz var insanlar aç, niye önlem almadınız' diyor, AKP hazır cevap bekliyor '2001 krizini siz çıkarmadınız mı, o zaman Dünyada krizde yoktu' diyor.
Evet kısaca manzara bu... Her şey muhalefet partilerinin lehine iken, izledikleri yanlış politika nedeniyle zaman aleyhlerine işliyor. Bunda AKP ve Başbakanında meydanlarda partisi adına olumlu söylemleri ve muhalefet partilerine onların silahları ile anında karşı cevap vermesininde etkisi var.
Aslında muhalefet partileri özelliklede CHP ve MHP doğru seçim stratejileri üretip, bunları projeleri ile süsleyebilselerdi, Dünyadaki ekonomik krizinde etkisiyle yerel seçimlerde zafer elde edebilirlerdi. Ancak bunu şuana kadar başaramadılar.
Yurt dışında yaşayan birisi olarak yaşadığım ülkedeki eyalet seçimlerinde İktidar ortağı partiler ekonomik krizinde etkisiyle yaklaşık %10-12 arası oy kaybına uğradılar. Bu zaten beklenen bir sonuçtu. Dünyanın her yerinde şu şartlarda yapılacak seçimlerde iktidar partileri oy kaybına uğrayacaklardır. Türkiyede ise bırakın oy kaybını, oy artışının hesapları yapılıyor. Ben ise AKP'nin bir miktar oy kaybedecğini düşünüyorum.
Bence AKP'nin yerel seçimlerde alacağı %40 - 47 aralığındaki oy oranı başarıdır. AKP nin %47 nin üzerinde oy alması(bu çok büyük başarıdır) durumunda ise Muhalefet partisi liderleri kendi partilerinin oy oranı artmış olsa dahi derhal istifa etmelidirler.
Üsküdar'da Son Durum...
Mevcut belediye başkanının halktan kopuk olması nedeniyle Üsküdar'da aday değişikliğine giden AKP, Mustafa Kara ile yeniden olumlu bir hava yakaladı. Mehmet Çakır ile eriyen AK Parti oylarını toparlamak ve aradaki açığı kapatmak için son sürat seçim çalışmalarına devam eden Mustafa Kara, Amerikan vari seçim kampanyası ve afiş çalışmalarıyla medyanında ilgi odağı olmayı başararak yerel ve ulusal olmak üzere bir çok TV-Radyo kanalına konuk olarak katıldı ve projelerini anlatma fırsatı buldu. Son haftalarda ise adam adama markajla AKP'li küskünleri, reklam kampanyaları ile de diğer partilileri etrafında toplamaya çalışıyor.
Saadet Partisi ise eski belediye başkanı Yılmaz Bayat ile seçimlerde bir hayli iddialı ve halktanda büyük destek görüyor. Belediye başkan adaylığı aylar öncesinden açıklanan Yılmaz Bayat, neredeyse gitmedik mahalle, çalmadık kapı, görüşmedik insan, sıkmadık el bırakmadı. Bunun yanısıra daha önce Üsküdar'da 10 yıl başkanlık yapması, gerek başkanlığı döneminde gerekse normal yaşantısında halkla iç içe olması Yılmaz Bayat'ın büyük avantajları...
Yılmaz Bayat özellikle Üsküdar'ın kenar mahalleleri diye anılan ve büyük oy potansiyeline sahip Yavuztürk, Ferah, Küçüksu, Bahçelievler, Çengelköy, Kirazlıtepe, Küplüce mahallelerinde halktan büyük destek görüyor
Üsküdar'da yarış AKP ve SP arasında geçiyor. Elimde son yapılan bir anketin sonuçları var. Güvenilirliğine inandığım ve diğer anketlerdeki sonuçların aksine bu ankette, iki partininde oy oranları birbirine çok yakın. Benim izlenimlerime göre Yüzde 35-40 aralığında oy alan bu iki adaydan birisinin seçimi kazanacağını düşünüyorum. Neticede Üsküdar'da seçimin kaderini son hafta çalışmaları belirleyecek.
CHP ise iyi bir adayla kazanabileceği bir seçimde dışarıdan ithal bayan adayı ile devredışı kaldı. AKP - SP çekismesini fırsata dönüştürüp aradan sıyrılma hesabı yapan CHP'liler, Genel merkezin gösterdiği aday ve İlçe başkanın gizlice kendisini belediye meclisi listesinde 2.sıradan, 4 ilçe teşkilatı yöneticisininde listede değişik sıralardan aday göstermesiyle seçimler öncesinde adeta şok oldular. Hatta meclis aday listelerinin açıklanmasından sonra ilçe teşkilatının yaklaşık bir hafta kapalı kaldığı söyleniyor. Bu küskünlük seçim çalışmalarında etkisini sürdürüyor. Üsküdar'ın kenar mahallelerinde oturanların CHP adayının kim olduğundan haberleri dahi yok.
Bunca olumsuzluğa birde Sema Barlın'ın seçim kampanyasındaki yetersizliği eklenince, CHP'nin kemik oylarıyla Üsküdar'da ancak 3. parti olabiliceğini ve Yüzde 18-24 arasında oy alacağını düşünüyorum.
DSP adayı Levent Kırca'yı ise tanımayan yok. CHP'li küskünlerin oylarının onda toplanacağı kesin gibi.. Birde buna DSP seçmeni ve sevenleri etkilenince, Üsküdar'da Yüzde 4-8 arasında oy alacağını tahmin ediyorum.
MHP, BBP, DP ve diğer partiler adına seçime katılan adayların ise seçilme şanşları bana göre yok. Partilerine sıralamada iyi bir yer edindirebilmek için yarışacaklar.
29 Mart yerel seçimlerine katılacak tüm adaylara başarılar diliyorum. Kim kazanırsa kazansın, kazanan Üsküdar olsun.
