Ben 2011 den günümüze kadar, Üst Aklı ve hesaplarını... Ne yapılması gerektiğini... Yazılarımızda ve satır aralarında belirttiğim için, biraz çizgimin dışına çıkıp, düz ve yalın bir yazı kaleme almayı tercih ettim bu sefer.
Bizler yerel insanlar olduğumuz için, Genel siyasete değil, Yerel siyasete değineceğim. Neticede Geneli, Yerel belirliyor. Bunun için ben biraz nostalji yapmak istiyorum.
Ak Parti'nin kurulduğu yıllar, bizim muhtarlık yaptığımız yıllara denk geldi. Rahmetli Mehmet Çakır ilçe başkanı olarak bizi ziyarete geldi. Mahalle teşkilatlanmasında yardımcı olmamızı istedi. Bizde bir arkadaşımızı tanıştırdık. Teşkilat kuruldu. Mahalle başkanı 2 üniversite mezunu, doktoralı bir kardeşimizdi. 14 kişilik heyetinin 10'u üniversite mezunuydu. Hukuk biriminden sorumlu arkadaşımız, Avukattı!
İlk işleri bir internet sitesi kurmak oldu! ''Ne var canım bunda?'' Sorusunu soranlar için, ''Daha o yıllarda, birçok İl ve ilçenin bile sitesi yoktu'' hatırlatmasını yapmak isterim.
Akabinde 1500 kişi üzerinde (anketi yapanların parasını bizzat kendilerinin ödediği), 10 soruluk bir anket çalışması yapan bu heyet, anket sonuçlarının raporlarını da Murat Yalçıntaş, Nusret Bayraktar ve Mustafa Erdoğan'a bizzat takdim etti.
Mahalle kadın kolları başkanı kardeşimiz bir iş kadınıydı. Yanında 20 erkek çalıştırıyordu. İstanbul kadın kollarını temsilen, Başbakanın da katıldığı bir programda konuşmacı olarak kürsüye çıkmış ve Başbakanın özel teşekkürünü almıştı.
Bu bahsettiğim mahalle teşkilatıydı. Gelelim ilçeye.
Mehmet Çakır ın adaylık için istifasının ardından oluşan İlçe Başkanı ve yönetimin de, Fizik Kimya Biyoloji 10 üzerinden 9 luktu! Para ellerinin kiriydi. Sadece bir tanesinin yanında 2500 işçi çalışıyordu! Akçeli işler için yanlarına bile yanaşılamazdı. Teklif dahi edilemezdi!
Kısaca, o günün mahalle teşkilatı bugün ilçelerde yok! İlçe yönetimi Genel merkezde yok!
Peki, soru şu. Bu insanlara ne oldu? Sonrasında ne oldu?
Köylü kafasıyla, Şehir de siyaset yapmak isteyenlerin ayak oyunları sonrası, bu insanlar sahneden çekildi. Kontrolü kolay, sorgulamayan, eleştirmeyen insan profilleri tercih edildi. Çalışma kalitesi düştü.
Yerelde ki İnsanlar, Genel Merkez dâhil, istediği siyasiye ulaşabiliyor, onlarda bundan hiç gocunmayıp, yerelle iletişimi koparmıyordu. Örneğin, İlçe Başkanının bir bakanla yaptığı konuşma şöyleydi.
''Sayın Bakanım, Zeynep Kamil Hastanesi'nin tadilatı için ihtiyaç olan 1 trilyonu gönderin lütfen!'' Ondan sonra gelenlerin kaç Bakanla ilçe sorunlarını direk görüşebildiğini merak ediyorum doğrusu!
Ganimet peşine düşüldü! Gece kondular ziyaret edilip, yemekler kimsesizlerle yenirken, şimdilerde, körler sağırlar birbirlerini ağırlar ilkesinden yola çıkılıp, lüks mekânlar tercih edilirken, onlar unutuldu!
Saha, ne yapacağını bilmeyen mahalle teşkilatlarına bırakılırken, birileri gizli köşelerde, İmar değişikliğinden elde edilen arsaların üstüne yapacakları milyonlarca dolarlık inşaatların hesabını yapıyordu! Uhud dan ders alınmamıştı belli ki!
Kendisine hakaret eden, karşıt görüşteki, yerel medya mensuplarını, daha yazılarının mürekkebi kurumadan belediye tesislerinde ağırlarken, Abese suresinden de ders alınmamıştı!
Bunlar nede olsa bizden, ne verirsek gider. Ceketimizi koysak kazanırız. Aday tercihlerinde, temayülle bir gaz almamız yeter! Diye düşünülüp, yerel unsurların liste dışı bırakılması da sonuçlar itibariyle, gurur ve kibir abideleri için nasihat niteliği taşır umarım.
AK Parti cenahından bazıları, ''Yahu hafif bir titredik, hemen eleştiriye başladınız. Gerçek yüzünüzü gösteriyorsunuz!'' şeklinde düşünebilir. Bizleri eleştirebilir. Bende, terbiyesiz bir adamın ana avrat küfürleri dakikalarca sıraladıktan sonra, ''Daha fazlasına terbiyem müsait değil!'' diyerek sözünü sonlandırması gibi, Uyarı ve ikaz yazılarımızdan sonra, yazımızın kaldırılması için site yönetimine baskı yapanların, arşivde ki yazılarımıza bir daha göz atmasını dileyerek yazımı sonlandırmak isterim.
Hee pardon başlıkta ki soruya cevabımı da vereyim. Siyaset, Mahalle gibidir. Kim kiminle nerede ne yapıyor anında bilinir, duyulur. Milli irada sandıkta tecelli etmiştir. Kimse kabahati başkasında aramasın. Herkes kendine çeki düzen versin. İşlerin daha da sarpa sarıp, istenmeyen sonuçların doğmaması için, AK Parti'nin yapacağı iş, derhal fabrika ayarlarına dönmesidir!
Not : Sizleri unutmuş değilim. Bir sonra ki yazım da AK Parti haricindekilere olacak!