1 Kasım seçim sonuçları bahane edilerek Milliyetçi Hareket Partisi ve Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli üzerinden bir operasyon mu yürütülmektedir?
1 Kasım sonrası birden seçim sonuçları bahane edilip Sayın Devlet Bahçeli'ye yönelik iç muhalefet hareketi ve olağanüstü kurultayı toplayarak yapılacak bir genel başkanlık seçiminde Milliyetçi Hareket Partisi'ne Genel Başkan olmak isteyen bir kısım isimlerin hemen hemen her gün medyada gündem olmaya çabaladıklarını görmekteyiz.
Önceleri üç isim; Meral Akşener, Koray Aydın ve Sinan Oğan isimleri ön plana çıkarken bilhassa Alaattin Çakıcı'nın Sayın Devlet Bahçeli'ye nişan almak için sanki birilerince kendi tabancalarına kurşun olarak sürülmek istenmesi ile tekelerin de meydana salınmaya çalışılmasıyla sürecin birden Sinan Oğan lehine döndüğü izlenimi uyanmaktadır.
Belki de Alaattin Çakıcı haberleri Meral Akşener eksenli değil Sinan Oğan eksenli bir seyr içerisindedir ki; Koray Aydın bu konularda hiçbir yaklaşım içerisinde bulunmamıştır. Sinan Oğan son çıkışlarıyla adeta kendi Genel Başkan adaylığının bizzat Sayın Devlet Bahçeli tarafından arzulandığı bilinçaltı algısı oluşturmaktadır.
Ahmet Reyiz Yılmaz'ın bir dönem Milliyetçi Hareket Partisi'ne Genel Başkan olmak için çıktığı yolda malum kongre sürecinden sonra kendisi yeni bir parti oluşumu ile yola devam etmek istemişti ki o dönemde bile Ahmet Reyiz Yılmaz'ın söylemlerinde bir üslup ve saygı ile bütünlük içerisinde olma vardı.
Pek tabii ki bu süreçte de Ahmet Reyiz Yılmaz tekrar Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Adayı olabilir ki olağanüstü veya olağan bir genel kurulda yapılacak Genel Başkanlık seçiminde Sayın Devlet Bahçeli esas alınarak şahsımın da Genel Başkan Adaylığı talebim olabilir ki bu da doğaldır.
Ancak genel başkan adayı olunacak diye, Ülkücü Harekete, Milliyetçi Hareket Partisi geleneklerine ve bin yıllık devlet olgusuna uygun düşmeyecek tavır, yaklaşım, söylemler ve kişilerin kendi talep ve iddialarını ortaya koyma biçimleri hiçbir zaman haddi aşmadan saygı, sevgi, liyakat ve ahde vefayı hiçe saymadan ve gereksiz polemiklerin arkasına sığınmadan, Genel Başkan adaylığına değil bu Hareketin binlerce yıldır devam eden davasına sahip çıkarak ve hiç kimsenin de haddi olmayacak olan Sayın Genel Başkanımıza yeni yeni görevler biçme cehaletinde kalmadan, kimlerin ve kişilerin davalarının ne olduğunu ve davaları için neler yapacaklarını göstererek kendilerini ortaya koymaları gerekir.
Sinan Oğan'ın en son CNN Türk'te katıldığı bir programda yapmış olduğu konuşmaları oldukça dikkat çekiciydi. Sinan Oğan bu konuşmasında ''Parti içinde MHP lideri Devlet Bahçeli'yi yönlendiren ve O'na akıl veren kişiler olduğunu'' söylemesi... Ne demek O'na akıl veren kişiler ne demek, Devlet Bahçeli'yi yönlendiren kişiler.
Sinan Oğan MHP Genel Başkanlığına aday olacak diye yıllardır bu camiaya ve MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ye bu denli saygısızca ve hafife alacak üslup ile sanki Devlet Bahçeli birilerinin verdiği akıl ile yönetilecek kadar Liderlik Vasfından yoksun ve birilerince kolayca yönlendirilebilecek bir tecrübesizlik içerisinde.
Sinan Oğan böyle bir açıklama ile Milliyetçi Hareket Partisi ve bu partinin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'yi hiç de tanıyamayacak kadar tecrübesizlik içerisinde olduğunu göstermektedir. Kendisi hem MHP'ye genel başkan olmak istemektedir hem de mevcut Genel Başkan hakkında böylesine abesle iştigal ile MHP Genel Başkanı'nın aleyhinde açıklamalar yapmaktadır.
Böyle mi genel başkan olunacaktır Milliyetçi Hareket Partisi'ne?
Şu aşamada Sinan Oğan çevresindeki kimlerden akıl almaktadır ve kimler kendisini yönlendirerek bu denli talihsiz açıklamalar yapmak durumunda kalmaktadır.
Aslında kendisi stratejik araştırmalar konusunda gelişmiş bir bilgiye sahip olması gerekirken, bu nasıl bir strateji yanlışlığıdır.
MGİMO'da öğrendiği siyaset üslubu bu mudur, Asam Azerbaycan Masa Başkanlığında, kendi genel başkanına bu şekilde mi hitap etmeyi öğrenmiştir? Petrol Enerji ve SOCAR ile bağlantılarında arkasında ve yanında kendini yönlendirip akıl verenler bu söylemleri mi kendisine yaptırmaktadır?
Türkiye'deki Tv'lerde en çok kendini ekranda gösteren kişi olabilmeyi kendisi için istediği gibi konuşarak insanlar hakkında istediği değerlendirmeleri yapabilme özgürlüğü olarak mı düşünmektedir?
Azerbaycan'dan alınan devlet nişanı Moskova'da yapılan çalışmalar kendisini Milliyetçi Hareket Partisi'ne Genel Başkan yapacak ise o zaman Haydar Baş eğer Milliyetçi Hareket Partisi'ne genel Başkan adayı olmak isterse Sinan Oğan'dan çok daha avantajlı hale gelmiş olmaz mı?
Sinan Oğan Enver Paşa'nın resmini ve resim üzerindeki şu ifadeleri paylaşarak ''Ben, dağ başlarında, göl enginliklerinde, yol kavşaklarında dövüşen yiğitlerin safına katılmak ve onları teşkilatlandırmak için geliyorum'' demiş.
Rize mitinginde Enver Paşa'nın resmi ile yan yana resminin bulunduğu pankartları asan Sedat Peker ile bu söylem birliğinde çıkacağı yolda Diriliş Osmanlıcı gençlerin de Yeni Osmanlı yürüyüşlerini birleştirerek yeni bir kulvarda kendi ortaya koyduğu sloganlar ile çıksın kendi partisini kursun ve göstersin, davasını, mücadelesini ve kendi kuracağı parti ile yoluna devam etsin.
Bu arada Moskova-Azerbaycan tecrübeleri ile son zamanlarda gerginleşiyor diye sunulma gayretlerinin bulunduğu Türk-Rus ilişkilerinde Cumhurbaşkanı'na Başdanışmanlık yaparak da yeni söylemlerin geliştirilmesine yardımcı olabilir ki; bu Kendi Genel Başkanına maksadını aşan ifadeler ile muhalefet edip bir de Milliyetçi Hareket Partisi'ne Genel Başkan olma isteğinden çok daha tutarlı olur.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli her zaman partisi içindeki arkadaşlarıyla çok çeşitli istişarelerde bulunur ve herkesin fikirlerinden istifade edebilmek için gayret göstererek akıl yürütür ve bu zaten bizim Devlet geleneğimiz de vardır. İstişare de her zaman tavsiye edilendir, inancımız gereğidir ve kimsenin aklını, fikrini, düşüncesini küçük görerek horlamaz.
Sayın Devlet Bahçeli öyle kolay yönlendirilebilen biri olsaydı ömrünü mücadele içerisinde geçirirken Ülkücü Hareket ve Milliyetçi Hareket Partisi'ne uzun yıllar Genel Başkanlık ve Liderlik yapamazdı.
Eğer Sinan Oğan kendi kuracağı bir partiye genel başkan olursa kendisi bilir; arkadaşlarının fikrini alıp almaması, istişare yapıp yapmaması ve eğer birilerinin kendisini yönlendirebileceğinden korkarsa sadece ben ne dersem o olur, bir tek ben bilirim, ben söylerim, benim dediğim olur der yoluna devam eder. Yolun açık olsun Sinan Oğan.
Sinan Oğan Cumhurbaşkanı adaylarını belirlesin.
